img-01

Haber & Etkinlikler

Bilgi Arama

Ticari Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk

2022-04-27

SAYI : ÖZDERİN 2022/14

 

 

Arabuluculuk, müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, tarafların birbirlerini anlayarak, çözümlerini üretmesini sağlamak amacıyla iletişim kurmalarını sağlayan, uzmanlık eğitimi almış, tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak tanımlanmaktadır.

Arabulucu ise; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, hukuk eğitimi almış, mesleğinde en az 5 yıllık kıdeme sahip olan, arabuluculuk eğitimini tamamlayarak Adalet Bakanlığınca yapılan yazılı ve uygulamalı sınavda başarılı olan, Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanlığı siciline kayıtlı olan tarafsız ve bağımsız kişidir. Arabulucu, Arabuluculuk Komisyon Başkanlıklarına bildirilen listeden Arabuluculuk Bürosu tarafından belirlenmekle birlikte, tarafların listede yer alan arabuluculardan biri üzerinde anlaşmaları halinde bu kişi de arabulucu olarak görevlendirilebilmektedir.

Arabuluculuk, yıllarca süren dava yoluna göre daha hızlıdır ve birkaç gün ya da birkaç hafta içinde süreç tamamlanır ve uyuşmazlıkların kısa sürede çözülmesi ile tarafların gündelik yaşamlarına dönmeleri kolaylaşır.[1] Arabuluculuk süreci, yargı yoluna göre daha ekonomiktir. Yargılama aşamasındaki gibi harç ve davanın başında yatırılması gereken keşif, bilirkişi, tanık ücreti gibi dava giderleri de olmayacağından daha düşük maliyetlidir.[2]

Arabuluculuk, dünya genelinde alternatif çözüm yolu olarak uygulanmaktadır. Alternatif çözüm yolu olan arabuluculuğun, iradi olmaktan çıkıp zorunlu dava şartı olarak karşımıza ilk kez 1 Ocak 2018 tarihinde İş Hukukunda karşımıza çıkmıştır. Bu düzenlemeyi Ticari Uyuşmazlıklardan Doğan Davalar, Tüketici Uyuşmazlıklarından Doğan Davalar ve Marka Hukukundan Doğan Uyuşmazlıklar takip etmiştir.

Zorunlu arabuluculuk Türk hukukunda yeni bir kurum olup, bu bültenimizde ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olan arabuluculuk uygulamasından bahsedilecektir.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na (“Kanun”) eklenen 5/A maddesi uyarınca 01.01.2019 tarihi itibarıyla Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir. Bahsi geçen zorunluluğa uyulmaması halinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu 115. maddesi uyarınca dava şartı eksikliği sebebiyle davanın usulden reddedileceğine ilişkin düzenleme de yaptırım olarak getirilmiştir.

Bu çerçevede ticari uyuşmazlıklarda hangi davaların zorunlu arabuluculuğa tabii olduğuna kısaca değinmek gerekmektedir. Ticari davaları; mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grupta toplamak mümkündür.

  1. Mutlak Ticari Davalar

Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (md. 99), İcra İflas Kanunu (md. 154), Finansal Kiralama Kanunu (md. 31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (md. 22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır.

Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir.

  1. Nispi Ticari Davalar

Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.

  1. Yalnızca Bir Ticari İşletmeyle İlgili Olmasına Rağmen Ticari Nitelikte Kabul Edilen Davalar

Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması Türk Ticaret Kanunu’nda yeterli görülmüştür.

Zorunlu arabuluculuk süreci hukukumuzda yerini yeni bulan, sürekli güncellenen bir alternatif çözüm yolu olması sebebiyle uygulamada birtakım belirsizlikler ve Doktrinde tartışmalı yorumlara sebep olmaktadır. Bu tartışmalı durumlar ise uygulamanın sürekliliği ve sürdürülebilirliği ile ortadan kaldırılacaktır. Zorunlu arabuluculuk müessesesinin ticari davalar bakımından da uygulanabilmesi, ticari uyuşmazlıklarda uzun süren yargılama süreçlerinin önüne geçecektir. Bu bakımdan da ticari hayatın sürdürülebilirliğine etkisi olumlu olabilecektir

Konu ile ilgili olarak herhangi bir soru veya sorununuz olması halinde bizimle irtibat kurmanızı rica ederiz.

 

Saygılarımızla,

 

Av. Seval Arife MERTEK

Dava Departmanı

 

[1] Bkz. YENİSEY Kübra Doğan, İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı Taslağının Değerlendirilmesi, s.169, http://tisk.org.tr/wp-content/uploads/2016/11/is-hukuku-mahkemeleri-kanunutasarisi.pdf, (ET:29/10/2017)

[2] Avrupa Konseyi & T.C. Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanlığı, “Mahkeme Temelli Arabuluculuk Hizmetleri El Kitabı”   http://www.adb.adalet.gov.tr/e-k.pdf