img-01

Haber & Etkinlikler

Bilgi Arama

Servis Taşımacılığındaki Riskler

2022-04-04

SAYI: ÖZDERİN 2022/11

 

 

Şirketler, faaliyetleri kapsamında misafirlerinin, müşterilerinin, danışmanlarının veya personellerinin yani üçüncü kişilerin taşınmasına ihtiyaç duyabilmektedirler. Bu bağlamda şirketler, en çok da personellerinin taşıma işlemini, bu hususta uzman bir taşıma şirketine taşere etmektedirler.

Bu bültenimizde, servis taşımacılığındaki risklerin neler olabileceği ve bunların nasıl en aza indirilebileceği ele alınacaktır.

Şirket temsilcileri tarafından, servis taşımacılığı işinin mevzuata uygun şekilde hassasiyetle yürütülmesi beklenmekte olup sorumluluğun tamamen taşıma şirketinde olduğu düşünülmektedir. Oysaki taşıma sözleşmesine “tüm sorumluluğun taşıma şirketine ait olduğu, üçüncü kişiler zarar gördüğünde olası ödemelerin taşıma şirketine rücu edileceği” şeklinde kayıt konulsa dahi şirketin sorumluluğu devam etmektedir. Akdedilen taşıma sözleşmesine, taşıma şirketinin kesin sorumluluğuna dair kayıtlar konulduğunda, şirket tarafından sözleşme akdedilirken veya akdedildikten sonra belli bir süre denetim yapılsa da; şirketler, hizmet sürecinde taşıma şirketi faaliyetlerini denetleme ihtiyacı duymamaktadırlar. Ayrıca şirket temsilcileri, sözleşmenin akdedilmesi aşamasında taşıma araçlarının ruhsatlarını ve sigortalarını bir defaya mahsus olmak üzere istemekte olup bir daha etkin bir denetimle taşıma şirketlerini takip etmemektedirler.

Öte yandan hizmet ifası sırasında istenmeyen ve beklenmeyen bir kaza meydana geldiğinde, taşıma şirketine ve/veya şirkete de talepler yöneltilebilecektir. Zarar görenler, taleplerini şirkete yönelttiğinde şirket, taşıma şirketiyle aralarındaki sözleşme uyarınca sorumlu olmadığını, bu taleplerin muhatabının şirket olmadığını bildirse de şirketin, Türk Borçlar Kanunu ve Karayolları Trafik Kanunu uyarınca taşıma şirketi ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumluluğu doğacaktır.  

Adam çalıştıranın sorumluluğu TBK m. 66’da “Kusursuz sorumluluk” başlığı altında; araç malikinin sorumluluğu KTK m. 85’te “İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu” başlığı altında açıklanmıştır. Bu sebeple taşıma sözleşmesine gerek şirketin sorumlu olmadığına dair kayıtlar konulsa da gerek sözleşmede aksi yazılsa da kanunun emredici hükümleri ve sorumluluğun kesin olması karşısında geçerliliği olmayacaktır. Hizmetin ifası sırasında istenmeyen ve beklenmeyen kazanın meydana gelmesine engel olamasak da şirketin kusurlu veya kusursuz sorumluğuna istinaden, yüklenebileceği tazminatların en aza indirilmesi veya taşıma şirketine rücu edebilmesi mümkün olacaktır.

Bu kapsamda, adam çalıştıranın sorumluluğundan dolayı şirkete talep yöneltilebilmesi için taşıma işini yapan üçüncü şirket aracının sürücüsünün, taşıma hizmetini alan şirketin çalışanı olması ve aralarında bağımlılık unsuruna dayalı çalıştırma ilişkisi olmalıdır. Şirketler, taşıma işini taşere ettiklerinden taşıma şirketi ile aralarında alt – üst işveren ilişkisinin varlığı kabul edilebilmektedir. Tabi ki alt – üst işveren ilişkisini dar yorumlamamak gerekecektir. Taraflar arasındaki taşıma sözleşmesine istinaden alt – üst işveren ilişkisinin varlığı kabul edildiğinde, şirket üst işveren kabul edilecek ve servis sürücüsü çalışanı olmadığı halde, servis sürücüsünün kusurundan dolayı üçüncü kişilere karşı kusursuz sorumlu olacaktır. Yani şirket, olası bir trafik kazasının meydana geldiği ihtimalde kusuru olmasa dahi sorumlu ve zararı tazmin etme yükümlüsü olacaktır.

Araç işletenin hukuki sorumluluğu bağlamında şirketin, kusur sorumluluğunun olduğu kabul edilecektir. Kusur sorumluluğu genel olarak TBK m. 49’da ele alınmış olup kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlü olacaktır. Her ne kadar şirket temsilcileri, servis aracının maliki olmaması nedeniyle sorumlu olmadığını düşünmekteyse de araç işletenin hukuki sorumluluğu kapsamında sorumlulukları doğacaktır. Şirketin, sorumluluğunu azaltabilmesi için kazanın meydana gelmesinde kendisine veya eylemlerinden sorumlu bulunduğu kimselere yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığını ve araçtaki bozukluğun kazanın oluşumunda etkisinin olmadığını ispat etmesi gerekir. Bu haliyle sorumluluktan korunma tedbirlerinin kazadan sonra değil kaza öncesinde alınması zorunludur.

Kanunda yazan emredici hükümler çerçevesinde, şirketin trafik kazasının meydana gelmesinde hiçbir kusuru olmadığı halde, zarar görenlerin maddi ve/veya manevi tazminat taleplerini şirkete yöneltmeleriyle şirket tarafından bu talepleri karşılanmaktadır. Şirket temsilcileri tarafından taşıma sözleşmesinde kayıt altına alınan “rücu edebilme” hükmü uyarınca, zarar görene ödemiş olduğu tazminatları taşıma şirketine rücu edebileceğini düşünse de uygulamada bu her zaman mümkün olmamaktadır. Taşıma şirketleri, tazminat tutarlarının oldukça yüksek olması sebebiyle borç ödemekten çoktan aciz/borca batık hale gelebilme ihtimali yüksektir. Bu itibarla şirket rücuen tazminat taleplerini taşıma şirketine yönelttiğinde, karşısında muhatap kalmayacak ve şirket rücu edebileceği muhatap bulamadığından zarar görenlerin taleplerini ödemek zorunda kalacaktır.

Tüm bu riskleri bertaraf etmek için gerek taşıma sözleşmesi akdedilirken gerek sözleşme akdedildikten sonra aşağıda sayılan hususlara dikkat edilmesini rica ve tavsiye ederiz.

  • Taşıma hizmeti alınan şirketlere ait araçların zorunlu trafik sigortalarının mutlaka kontrol edilmesi ve genişletilmiş kasko poliçesinin varlığı şartının aranması gerekmektedir. Olası bir trafik kazasında poliçede belirtilen limitlerin, maddi ve manevi tazminat taleplerini karşılayacak miktarda olmasına, zorunlu ferdi kaza ve mali mesuliyet sigortası yaptırılmasına dikkat edilmesi gerekmektedir.
  • Taşıma hizmetini taşere eden, yani bir anlamda üst işveren konumunda olan şirketin, işveren mali mesuliyet sigortasının olması önem arz etmektedir. Araçlar, üst işverene ait olmasa bile bir trafik iş kazası meydana geldiğinde, üçüncü kişilerce talep edilecek olası tazminatlara karşı işvereni koruyacak olan klozlara dikkat edilmesini öneririz.
  • Bu araçları kullanan sürücülerin ehliyet kontrollerinin olmadığı ve kaza yaptıkları halde, taşıma şirketi ile şirketin birlikte sorumluluğu doğacağından; araç sürücülerinin yetkinlik belgelerinin ve sürücü ehliyetlerinin belirli periyotlarla kontrol edilmesi gerekmektedir. Herhangi bir aykırılık gözlemlenmesi halinde taşıma işini yapan şirkete yazılı olarak eksikliklerin bildirilmesi, bu eksikliklerin ivedilikle giderilmesi istenmelidir.
  • Araçların, servis taşımacılığına uygunluğu, fenni muayenesinin yapılmış olduğu, onarım ve denetim belgelerinin belirli periyotlarla kontrol edilmesi gerekir. Araçların belli aralıklarla tamiratının yapılıp yapılmadığının, uzun yollara elverişli ve teknik donanımının olup olmadığının araştırılması ve denetlenmesi, eksikliklerin taşıma şirketine yazılı olarak bildirilmesi olası bir kaza ihtimalini de azaltacaktır. Aynı şekilde eksikliklerin yazılı olarak bildirilmesi, olası bir trafik kazasında şirkete yüklenen tüm sorumluluk ve yükümlülüklerin yerine getirildiği konusunun ispatında zorluk yaşanmayacaktır.
  • Araç içerisinde meydana gelen aykırı hallerin ve/veya taşınan üçüncü kişiler tarafından bildirilecek şikayetlerin süresinde tutanak altına alınması önem arz etmektedir.
  • Bu servis taşımacılığı sözleşmelerinde önerdiğimiz yol, sözleşmenin tarafı olan edim alınan taşıma şirketinden, özellikle de sürekli hizmet alınıyorsa, kesin ve süresiz banka teminat mektubu alınmasını öneririz. Ancak piyasa şartları uyarınca banka teminat mektubu almak hayli güç olmaktadır. Bu sebeple en azından yukarıda anlatılan tedbirlerin uygulanmasını ihmal etmeyiniz.

Konu ile ilgili olarak herhangi bir soru veya sorununuz olması halinde bizimle irtibat kurmanızı rica ederiz.

 

Saygılarımızla,

 

Av. Yağmur İrem AKTAŞ

Dava Departmanı

marsbahis adresi marsbet flughafentransfer şişli escort sweet bonanza bahsegel bahsegel sweeet bonanza oyna şişli escort bayan sweet bonanza