SAYI : ÖZDERİN 2023/5
Haciz; alacaklıların talebi üzerine borçlunun mal, hak ve alacaklarından borcuna yetecek miktarına hukuki olarak el koyulması işlemini ifade eder. Maaş haczi ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (“İİK”) 83. maddesi[1] uyarınca çalışan işçi veya memurun borcundan ötürü çalışmasının karşılığı olarak hak kazandığı ücret, ikramiye, prim, maaş ve sair hak ve alacakların bir kısmının veya tamamının haczedilerek işveren tarafından kesintilerin icra dairesine ödenmesine denir.
Maaş haczi de diğer hacizler gibi kanunla düzenlenmiş alacak tahsil yöntemidir. Hakkında icra takibi başlatılmış olan bir kişi, kamu veya özel sektörde çalışması halinde; alacaklının talebi ardından işverene İİK 355 ve devamı maddeleri uyarınca maaş haczi müzekkeresi gönderilir.
Maaş ve ücret de alacak olduğundan haczedilebilir. Ancak haczedilmelerinde yasal kısıtlamalar vardır. Zira maaş genelde tek geçim kaynağı olarak görüldüğünden bunun %100 oranında haczedilmesi borçlunun hayatına devam edememesine neden olacağından uygulamada tamamının haczinin önüne geçilmiş ve maaş haczinin ¼ oranında uygulanmasına karar vermiştir.[2]
İcra dairelerinden maaş haciz müzekkeresi gönderilmesinin ardından işveren işçinin maaşı üzerine haciz işlendiğini, maaş üzerinde başkaca haciz varsa bunu ve işçinin maaş tutarını bildirmekle yükümlüdür. İşveren bu bildirimden sonra işçinin maaş ve ücretlerinin ödeme gününde ¼ ‘ünü kesip maaş haczi gelen dosyaya göndermek zorundadır. Bu arada borçlu ile alacaklı arasında anlaşma yapılarak daha yüksek bir oranda maaş haczi uygulanması da mümkün olduğundan, gelen haciz müzekkeresinin dikkatli şekilde incelenmesi ve gereğinin yapılması önemli bir zorunluluktur.
Maaş ve Ücret Kesintisi Yapmayan İşverenin Sorumluluğu
Usulüne uygun maaş haczi yazısı tebliğ alan işveren işçinin maaşından kesinti yapmak zorundadır.[3] Aksi takdirde işveren, borçlunun maaşından ve ücretinden kesmediği miktarı ödemek bizzat ödemekle sorumlu kalacaktır.[4] Ezcümle işveren borcun tamamından sorumlu tutulamaz, yalnızca kesinti yapmadığı aylara ilişkin miktar kadar sorumlu olacaktır. İşçinin maaşının tamamını işçiye ödediği yönündeki itirazı dinlenmeyecektir. Bu doğrultuda işverenin kesinti yapmadığı miktar bakımından, işveren icra takibine maruz kalabilecek, hakkında borçlu sıfatıyla yasal haciz işlemleri uygulanabilecektir.
İşbu sebepten borçlu işçinin maaş haciz müzekkere yazısını tebliğ alan işveren bir hafta içerisinde borçlunun almış olduğu maaş ve ücret miktarını icra dairesine bildirmeye, borç bitinceye kadar da haczolunan miktarı, borçlunun maaş ve ücretinden keserek icra dairesine yatırmaya mecburdur. Şayet borçlunun maaşında öncesinde başka alacaklıların dosyalarının haczi varsa dahi bunu yine aynı bir hafta içerisinde icra dairesine bildirmek zorundadır.
Ayrıca işçinin işten ayrıldığı hallerde de işveren bu durumu icra dairesine bildirmelidir. İİK madde 357[5] uyarınca işveren icra dairesince yapılan tebliğleri derhal yapmaya ve neticesini geciktirmeksizin icra dairesine bildirmeye mecburdur. Geçerli bir sebep olmadan söz konusu tebliğ ve emirleri yapmayanlar hakkında Cumhuriyet Savcılığınca doğrudan soruşturma başlatılacaktır.
Maaş ve Ücretlerin Kesilmesinde Usul
İİK 83. maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu 35. maddesi beraber değerlendirildiğinde işçinin ücretinden yapılacak kesintinin ¼ oranında yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. Ancak kanun nafakaya ilişkin hükümleri saklı tuttuğundan nafaka söz konusu olduğunda ¼ oranı dikkate alınmayacaktır. Eğer nafaka miktarı işçinin maaşının ¼ ‘ünden fazla ise işveren nafaka tutarı kadar kesinti yapmalıdır.
İşveren icra dairesine vereceği cevap yazısında, icra kesinti emrinin tarafına tebliğ olduğunu, borçlu işçinin bilgilerini, ücretinin ne kadar olduğunu, işçinin sırada hali hazırda kesilmekte olan başka bir icra dosyası yoksa bu emre istinaden maaşının ¼ ünün kesileceğinin ve belirtilen IBAN’a yatırılacağının bilgisini içermelidir. Eğer işçinin birden fazla icra dosyası varsa tek tek bu dosyaların belirtilmesi gerekir. Ödemelerin bitmesine müteakipte kesintinin son gelen icra dosyasına başlanacağının bilgisi de verilmelidir.
İşveren tarafından işçiye aylık olarak ödenen sabit ücret dışında devamlı olarak işçiye verilen para veya parasal karşılığı olan menfaate ücret eki denir. Bunlar genel olarak; prim, ikramiye, kardan pay alma, fazla çalışma ücreti, sosyal yardımlar, komisyon ücreti, hafta tatili ücretidir. Söz konusu sayılan ekler, ücret eki olarak kabul edilir ve ¼ oranında haczedilebilirler.
Tazminat Alacaklarında Maaş Haczi
İhbar tazminatı, kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı, sendikal tazminat ve kötü niyet tazminatı gibi tazminat ödemeleri ücret niteliğinde sayılmadığından tamamı haczedilebilecektir. Bazı haciz müzekkerelerinde bu kalemlere haciz konulduğu bazılarında ise konulmadığına rastladığından, özellikle maaşında haciz olan çalışanın tazminat ödemek suretiyle işten ayrılmaları halinde bütün müzekkerelerin kontrol edilip, iş akdinin feshi durumunda hangi kalemlere haciz konulduğunun tespit edilip, kıdem tazminatı vb. feshe bağlı alacak kalemlerinin üzerinde haciz var ise çalışana değil ödemelerin icra dosyasına yapılması gerekmektedir.
Maaş Haczinin Yapılamayacağı İşçilik Alacakları
İİK 82. maddesinin 11. fıkrasına[6] göre; iş kazası veya meslek hastalığı sebebiyle işçiye yapılan veya yapılacak tazminatlar ile ödemeler haczedilemez. Aynı şekilde geçici iş göremezlik ödeneği ve kısa çalışma ödeneği de bu kapsamda görülür ve maaş haczi kesintisi yapılamaz.
Maaş Haczinde Sıralamanın Yapılması
İşveren maaş haciz müzekkeresini tebliğ aldığı tarihe dikkat etmelidir. Bu tebliğ tarihi kesinti yapılacak sıranın belirlenmesinde en önemli husustur. Zira işvereni ilgilendiren icra takibinin açılma tarihi veya borcun vade tarihi değil, maaş haciz müzekkeresinin işverene tebliğ tarihidir. Söz konusu sıra oluşturulurken işverenin tebliğ tarihlerini baz alarak sıralama yapması gerekecektir.
Nafaka alacakları istisna olduğundan öncelikli alacak olarak her durumda ilk sıraya geçmelidir. Ancak işverenlerin nafaka alacakları konusundaki dikkat etmesi gereken bir diğer konu ise nafaka alacaklarına yönelik bu istisna aylık olarak ödenen tutara ilişkindir. Şayet işçinin birikmiş nafaka borçları var ise bu birikmiş nafaka alacakları da diğer alacaklar gibi tebliğ tarihine göre sıraya alınmalıdır.
İşçinin maaşında aynı anda nafaka haczi ve alacak haczi var ise nafaka kesintisinin öncelikle yapılıp aynı anda da kalan maaşının ¼ ünün alacak haczi olan dosyaya kesilmesi gerekmektedir.
Maaş haczi uygulamada alacağın tahsili için alacaklılar tarafından en sık başvurulan yollardandır. Maaş haczi konusunda kanun sorumluluğu işveren üzerine yüklemiş olup yükümlülüğü yerine getirmeyen işveren, borçlunun maaşından kesinti yapmakla yükümlü olduğu kısım yönünden sorumlu hale gelecektir. Tüm bu sebeplerle maaş haciz müzekkeresinin dikkatli incelenmesi, işçinin sicil dosyasında tutulması, birden fazla maaş haczi bulunuyorsa sıraya konulması gerekmektedir. Aksi halde hatalı işlemi yüzünden işveren hem işçiye hem de işçinin alacaklısına karşı sorumlu tutulacaktır.
Maaş Haczinin Kaldırılması
İcra kesintileri devam ederken işçinin, borcunu alacaklıya yapacağı harici ödeme ile kapatması halinde, çalışanın icra dosyasından maaş haczinin kaldırıldığına dair işyerine hitaben bir yazı alıp işyerine elden ya da posta ile ulaştırılmasını sağlaması gerekmektedir. Haciz kaldırma yazısı gelmediği sürece işçi alacaklı tarafa ödeme yapmış olsa dahi kesinti devam etmelidir.
İşverenin yükümlülüğü maaş haciz yazısı ile kendisine bildirilen miktar kadardır. Bu miktarın kesilmesi sırasında icra dosyasında birtakım masraflar yapılmış olabilir, aynı şekilde faizde işlemeye devam edecektir. İcra dairesi alacaklı vekilinin talebi ile dosyanın ferîleri yönünden devam ettiğini tespit ederse kalan bakiye yönünden işyerine muhtıra çıkararak ödenmesi gereken son bakiye bilgisini işverene bildirecektir. Kesintisi biten bir dosyadan bakiye alacak muhtırasının gelmesi durumunda, borçlunun maaşında başka hacizler/kesintiler varsa bile bu müzekkereye öncelik tanınmalıdır.
Konu ile ilgili herhangi bir soru veya sorununuz olması halinde bizimle irtibat kurmanızı rica ederiz.
Saygılarımızla,
Av. Sibel ADIYAMAN Stj. Av. Damla Dilara BENZİN
İcra Departmanı Yöneticisi İcra Departmanı
[1] İİK Madde 83-Maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama müstenit olmayan nafakalar, tekaüt maaşları, sigortalar veya tekaüt sandıkları tarafından tahsis edilen iratlar, borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra memurunca lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir. Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz. Birden fazla haciz var ise sıraya konur. Sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez.
[2] İş Kanunu Madde 35- İşçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemez veya başkasına devir ve temlik olunamaz. Ancak, işçinin bakmak zorunda olduğu aile üyeleri için hakim tarafından takdir edilecek miktar bu paraya dahil değildir. Nafaka borcu alacaklılarının hakları saklıdır.
[3] İİK Madde 355 – Devlet işlerinde veya hususi müesseselerde bulunan borçlu memur veya müstahdemlerin maaş ve ücretlerinden kesilmesi için icra dairelerinden yapılacak tebligatın kanuni muhatapları haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş ve ücreti miktarını nihayet bir hafta içinde bildirmeğe ve borç bitinceye kadar icra dairesinin tebligatı mucibince haczolunan miktarı tevkif edip hemen daireye göndermeğe mecburdurlar.
[4] İİK Madde 356 – Yukardaki madde hükümlerine riayet etmemiş olanların kesmedikleri veya ilk vasıta ile göndermedikleri para ayrıca mahkemeden hüküm alınmasına hacet kalmaksızın icra dairesince maaşlarından veya sair mallarından alınır.
[5] İİK Madde 357– İcra dairesince kanuna göre yapılan tebliğ ve emirleri derhal yapmağa ve neticesini geciktirmeksizin icra dairesine bildirmeğe alakadarlar mecburdur. Makbul sebep haricinde tebliğ ve emirleri yapmayanlar hakkında ait olduğu dairece tahkikatı evveliyeye hacet kalmaksızın Cumhuriyet Savcılığınca doğrudan doğruya takibat yapılır.
[6] İİK Madde 82/11- Vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak mutazarrırın kendisine veya ailesine toptan veya irat şeklinde verilen veya verilmesi lazım gelen paralar haczolunamaz