img-01

Haber & Etkinlikler

Bilgi Arama

İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanının Hukuki ve Cezai Sorumluluğu

2023-08-28

SAYI : ÖZDERİN 2023/18

 

İş sağlığı ve güvenliği, işçinin çalışma yaşamı boyunca işyerinde yürüttüğü iş sebebiyle karşılaşabileceği sağlık sorunlarının önlenmesi, işyerindeki çalışma ortamından kaynaklanabilecek tehlikelerin ortadan kaldırılması ve/veya tehlikelerin en aza indirilmesi amacıyla yapılan faaliyetler dizini olarak tanımlanabilir. Uluslararası Çalışma Örgütü (“ILO”) iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin amacı, 112 sayılı Tavsiye Kararında[1], “İşçileri, işlerinden ya da işin yapıldığı koşullardan kaynaklanabilecek her türlü zarardan korumak, özellikle işin işçiye uygun hale getirilmesi ve işçilerin uygun oldukları işlerde çalıştırılmaları ile işçilerin fiziksel ve mental uyumuna katkıda bulunmak ve işçilerin olası en yüksek düzeyde fiziki ve mental iyilik durumlarını oluşturmak ve sürdürmede katkıda bulunmak” olarak belirtilmiştir.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu (“İSG Kanunu”) 3. maddesinde İş Güvenliği Uzmanını “Usul ve esasları yönetmelikle belirlenen, iş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş, iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip, Bakanlık ve ilgili kuruluşlarında çalışma hayatını denetleyen müfettişler ile mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakültelerin mezunları ile teknik elemanı,” olarak tanımlamıştır. Tanım metninde teknik elemandan kasıt yine aynı maddede “Teknik öğretmen, fizikçi, kimyager ve biyolog unvanına sahip olanlar ile üniversitelerin iş sağlığı ve güvenliği programı mezunlarını,” olarak açıklanmıştır. İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik (“Yönetmelik”) 4. maddesinde ise iş güvenliği uzmanının tanımı, “İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinde görevlendirilmek üzere Bakanlıkça belgelendirilmiş mühendis, mimar veya teknik elemanı,” şeklinde yapılmaktadır.

İSG Kanunu ve Yönetmelik kapsamında iş güvenliği uzmanına ilişkin net bir tanım yapılmamış olsa da iş güvenliği uzmanı, iş sağlığı ve güvenliği kavramını nazara alarak, işçinin iş yerinde yürüttüğü iş sebebiyle karşılaşabileceği sağlık sorunları ve tehlikeleri önlemek adına kontroller yapan ve tedbirleri almak amacıyla işverene danışmanlık veren kişi olarak tanımlanabilir.[2]

İş güvenliği uzmanı mevzuatımızda uzunca süredir yer almasına rağmen uygulamada birçok iş yerinde “yasak savma” amacıyla istihdam edildiği gözlemlenmektedir. Oysa görevlerini yasaya, mevzuata uygun yerine getirmeleri durumunda birçok sorumluluk onlara ait olduğu için olası tazminat davalarının uzmana rücu edilmesi dahil olmak üzere işyerleri için bir anlamda güvence olduklarının bilinci ile istihdam edilmeleri herkes için yararlı olacaktır. Metin içerisinde yer almakla beraber burada özellikle de belirtmek isteriz ki yapılan sözleşmelerde uzmanlık hizmeti aldığınız kişiden ya da kurumdan mesleki sorumluluk sigortası talep edilmesi, poliçesinin saklanması, geçerliliğinin kontrol edilmesi olası tazminat davalarında rücu ilişkisinde kolaylık sağlayacaktır.

  1. İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Bulundurma Zorunluluğu

İşveren, işyerinde gerekli önlemlerin alınabilmesi için işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı istihdam etme yükümlülüğü altındadır. 4857 sayılı İş Kanunu ile iş güvenliği uzmanı çalıştırma zorunluluğu sadece sanayiden sayılan ve sürekli olarak 50’den fazla çalışan ve 6 aydan uzun süreli çalışan işyerleri için getirilmiştir. Ancak İSG Kanunu ile bu ayrım kaldırılarak tüm işyerleri için zorunluluk getirilmiştir.

İSG Kanunu md. 6’ya istinaden gerekli ve uygun niteliklere sahip işçi bulunması halinde öncelikle mevcut işçiler arasından görevlendirmelidir. Uygun niteliklere sahip personelin bulunmaması halinde ise, işveren veya işveren vekili tarafından Bakanlıkça ilan edilen eğitimler tamamlanmak şartıyla işe giriş ve periyodik muayeneler ve tetkikler hariç iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütebilirler.

Yönetmelik kapsamında İSG uzmanlarının işyerleri için az tehlikeli, tehlikeli ve çok tehlikeli sınıf ayrımı yapılmıştır. Bu sınıf ayrımı kapsamında; “(C) sınıfı belgesi olan uzmanlar az tehlikeli sınıfta, (B) sınıfı belgeye sahip uzmanlar az tehlikeli ve tehlikeli sınıflarda, (A) sınıfı belgeye sahip uzmanlar ise tüm tehlike sınıflarında” yer alan işyerlerinde görev yapabilirler.

  1. İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanının Çalışma Süresi
  • Az Tehlikeli Sınıfta yer alan işyerleri bakımından, her işçi başına ayda en az 10 dakika görev yaparlar.
  • Tehlikeli Sınıfta yer alan işyerleri bakımından her işçi bakımından ayda en az 20 dakika görev yaparlar.
  • Çok Tehlikeli sınıfta yer alan iş yerleri bakımından ise her işçi için ayda en az 40 dakika olacak şekilde görevlerini yerine getirirler.
  • Az Tehlikeli Sınıfta bulunan ve 1000 ile 1000’den daha çok işçisi olan işyerlerinde her 1000 çalışan için tam gün görevli olacak şekilde en az bir iş güvenliği uzmanı görevlendirilir.
  • Tehlikeli Sınıfta yer alan 500 ile 500’den çok işçisi olan işyerlerinde her 500 çalışan için tam gün görevli olacak şekilde en az bir iş güvenliği uzmanı görevlendirilir.
  • Çok Tehlikeli Sınıfta yer alan 250 ve 250’den çok işçisi olan işyerlerinde her 250 çalışan için tam gün görevli olacak şekilde en az bir iş güvenliği uzmanı görevlendirilir.
  1. İş Sağlığı Güvenliği Uzmanının Görevleri

İş sağlığı güvenliği uzmanı işçinin iş yerinde yürüttüğü iş sebebiyle karşılaşabileceği sağlık sorunları ve tehlikeler için alınması gereken tüm tedbirler bakımından işverene yazılı bildirimde bulunmak ve işyerinde iş kazası veya meslek hastalığı meydana gelmesi halinde bu hususların araştırmasının yapılması ile aynı olumsuzlukların tekrarlanmaması amacıyla alınması gerekli tedbirler konusunda işverene önerilerde bulunmak zorundadır. İşyerlerinde iş kazalarının ve meslek hastalıklarının meydana gelmemesi için tüm tedbirlerin alınması gerekmekte olup bu tedbirlerin alınmasında iş sağlığı ve güvenliği uzmanı her aşamada işverene rehberlik etmekle yükümüdür.

Yönetmelik’te “İş güvenliği uzmanları, İSG bakımından risk değerlendirmesi çalışmalarına ve uygulanmasına katılmak, risk değerlendirmesi sonucunda alınması gereken sağlık ve güvenlik önlemleri konusunda işverene önerilerde bulunmak ve takibini yapmakla da görevli olup” belirtildiği üzere risk değerlendirmesi yapmakla yükümlü kılınmışlardır. Bu noktada belirtmek gerekir ki işyerlerinde risk değerlendirmesi yapma yükümlülüğü işverene aittir. İşveren bu yükümlülüğünü iş sağlığı ve güvenliği uzmanı aracılığıyla yerine getirir.[3]

İş sağlığı güvenliği uzmanının bir diğer görevi ise; işyerindeki çalışma ortamını sürekli olarak denetlemektir. Bu anlamda çalışma ortamının denetim ve gözetimi açısından iş güvenliği uzmanı “İşyerinde yapılması gereken periyodik bakımların, kontrollerin ve ölçümlerin planlamasını yapmak ve bunların ve uygulamasını kontrol etmek” ile görevlidir. Yine iş sağlığı ve güvenliği uzmanının görevleri arasında “kaza, yangın gibi konularda çalışmalara katılmak, işverene bu konularda önerilerde bulunmak, acil durum planlarının hazırlanması çalışmalarına katılmak, bu konuyla ilgili periyodik eğitimlerin ve tatbikatların yapılmasını ve acil durum planı doğrultusunda hareket edilmesini izlemek ve kontrol etmek” yer almaktadır.

  1. İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanının Hukuki Sorumluluğu

İşyerlerinde İSG tedbirlerinin alınması işverenlerin sorumluluğudur. Bununla birlikte iş güvenliği uzmanları İSG mevzuatında belirlenen sorumluluklarını yerine getirmemeleri hususunda oluşan iş kazasından ötürü sorumlu olabilmektedir. İş güvenliği uzmanının kusurunun belirlenmesinde mevzuattan kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirip getirmediği büyük önem taşımaktadır. Bu doğrultuda iş güvenliği uzmanları, İSG’yle alakalı noksanlık ve aksaklıkları, önlem ve önerileri belirleyerek bunları onaylı deftere yazmalıdır. Aksi takdirde iş güvenliği uzmanlarına mevzuattan kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmediklerinden hareketle kusur izafe edilebileceği değerlendirilmektedir.

İş güvenliği uzmanları, aldıkları eğitim ve mesleki bilgileri doğrultusunda işyerlerinde kaza olasılığı yaratabilecek tehlikelerin belirlenmesi ve alınması gereken önlemlerin tespit edilmesi görevini yapmakla sorumludur. İşyerinde bu konuya ilişkin bildirimlerini önce işverene yazılı olarak yaparak, işverenin önlem almaması durumunda yaşamsal tehlike gösterenleri Bakanlık birimlerine bildirmekle yükümlüdür. Konuyla ilgili 29 Aralık 2012 tarihinde yayınlanan İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmeliğin 10. maddesinde yapılan düzenlemeler de bu doğrultudadır. Ayrıca çalışanın ölümü veya maluliyetiyle sonuçlanan iş kazasının meydana gelmesinde ihmali tespit edilen uzman veya hekimin yetki belgesi askıya alınacaktır.

Yasa hükmünde yer verilmemekle beraber aynı yönetmeliğin iş güvenliği uzmanının yükümlülüklerini saptayan 11. maddesinde askıya alma durumuna 6 aylık bir süre belirleyerek sınırlandırma getirmekte ve askıya alma kararını kesinleşmiş yargı kararına ve 5510 sayılı Kanunun 25. maddesindeki maluliyet ölçütlerine bağlamaktadır. 2015 yılında gerçekleştirilen yeni düzenlemeyle bu madde değiştirilerek; iş güvenliği uzmanının, işverene yazılı olarak bildirilen iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili alınması gereken tedbirlerden acil durdurma gerektiren haller ile yangın, patlama, göçme, kimyasal sızıntı gibi hayati tehlike arz edenleri, belirlenecek makul bir süre içinde işveren tarafından yerine getirilmemesi halinde, işyerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne yazılı olarak bildirmekle yükümlü olduğu hükmü getirilmiştir. Bildirim yapmadığı belirlenen iş güvenliği uzmanının belgesi üç ay, tekrarında ise altı ay süreyle askıya alınmaktadır.

  1. İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanının Cezai Sorumluluğu

Suç ve cezaların şahsiliği ilkesi gereğince, zararlı sonucun doğmasına kusuruyla sebebiyet veren herkes ceza davasında sanık olarak yargılanabilir. Bu nedenle, iş güvenliği uzmanla­rı yasal yükümlülüklerini ihmal ederek, iş kazası veya meslek hastalığına sebebiyet verdiklerinde, kusurları oranında cezai sorumluluk altında olmaları doğaldır.[4] İş güvenliği uzmanının cezai sorumluluğu ile ilgili olarak, öncelikle kusuru bulunup bulunmadığı ve kusur ile zararlı sonuç arasında illiyet bağı (neden sonuç ilişkisi) bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. İş güvenliği uzmanı açısından kusur değerlendirilirken gerekli özeni göstererek işletmede iş sağ­lığı ve güvenliğine ilişkin tehlikeleri belirleme ve bunların önlenmesine ilişkin uzmanlık gerektiren önerilerde/bildirimlerde bulunma yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğine bakılmalıdır. Bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi ölüm veya yaralanma ile sonuçlanmış ise cezai sorumluluk oluşmaktadır. “Uzmanlık gerektiren önerilerde/bildirimlerde bulunma yükümlülüğü” hem mevzuatta yer almış hem de cezai sorumluluk açısından önemi Yargıtayca verilen kararlarla vurgulanmıştır.

  1. İş Güvenliği Uzmanında neden sigorta poliçesi istemeliyiz, ne işe yarar?

İş kazası akabinde açılabilecek olan hukuk davalarında iş mahkemesinin iş güvenliği uzmanını kusurlu bulması veya işveren ile müteselsil sorumlu tutması nedeniyle ödenecek tazminat talepleri açısından İş güvenliği uzmanının sigorta poliçesinin olması önemlidir. İş güvenliği uzmanları yaptıkları faaliyet ve hatalar yüzünden üçüncü kişilere ve çalışanlara maddi ve manevi zararlar verebilmektedir. İş güvenliği uzmanları daha rahat ve güvence altında hissetmek için mesleki sorumluluk poliçesi yaptırmalıdır. Sigortaların kapsamı aşağıdaki gibidir;

  • iş güvenliği uzmanlarının gerektirdiği gibi görevlerini yapmamalarından doğan zararlar,
  • iş güvenliği uzmanlarının gerektiği gibi özenle davranmamasından doğan zararlar,
  • iş güvenliği uzmanlarının kusurlu davranışları yüzünden doğan hasarlar.

Yukarıdaki sebeplerle kaynaklı hasarlar iş güvenliği uzmanlarının karşı karşıya kalacağı ödemek zorunda olacağı tazminat tutarlarını iş güvenliği ve iş sağlığı uzmanı mesleki sorumluluk sigortası ile güvence altına almış olacaktır. Aynı şekilde dava sonunca şirket ile müteselsil sorumlu tutulmaları halinde şirketin ödeyebileceği miktarın iş güvenliği uzmanının sigorta şirketine rücu edilmesi gündeme gelebilecek olup rücu ilişkisini kolaylaştıracağı açıktır.

  1. Sonuç

Genel itibarıyla incelendiğinde iş güvenliği uzmanlarının tüm işyerlerinde bulunma zorunluluğu hüküm altına alınmıştır. İşyerlerinde; İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı çalışma ortamının iş güvenliği yönünden gözetimi, risk analizleri, tehlike tespitleri, acil durumlarda uygulama planları, iş kazaları ve meslek hastalıkları açısından önleyici ve düzeltici faaliyet planları, kişisel koruyucuların kullanımı, iş sağlığı ve güvenliği kurullarına katılım, eğitimlerin planlanması gibi işyerinde yapılan ve yapılması gereken çalışmaların kurallara uygun yapılmasını sağlanması açısından yükümlü kılınmıştır. Bu aşamada, işverene İSG ile ilgili konularda yol göstermesi ve kılavuzluk yapması için görev verilir. iş güvenliği uzmanları, vazife verilen işyerinde görev tanımında bulunan mevzuattaki, teknik olan yenilikleri dikkate alarak varsa İSG ile alakalı aksaklıkları, önlem ve önerileriyle belirleyerek bunları onaylı deftere yazmak suretiyle işverene bildirmelidir. Bu görevini yerine getirmemesi durumunda iş güvenliği uzmanlarına meydana gelen iş kazaları neticesinde, mevzuattan kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmemesi gerekçesiyle sorumluluk ve kusur atfedilebileceği unutulmamalıdır. Konu ile ilgili herhangi bir soru veya sorununuz olması halinde bizimle irtibat kurmanızı rica ederiz.

 

Saygılarımızla,

Av. Tutku ERYILDIZ

Dava Departmanı


[1] Uluslararası Çalışma Dairesi Yönetim Kurulu tarafından Cenevre’de toplanan ve 3 Haziran 1959’da 43. Toplantısını yapan Uluslararası Çalışma Örgütü(UÇÖ-ILO)’nün Genel Konferansı, gündemin dördüncü maddesi olan işyerlerinde iş sağlığı hizmetleri örgütlenmesine ilişkin belirli önerileri benimseyerek ve bu önerilerin bir tavsiye kararı şekline dönüştürülmesine karar verilmiştir. (https://www.ttb.org.tr/mevzuat_goster.php?Guid=5892ed02-a285-11e7-9205-300896da83fe)

[2] Akın, L. (2012). Sendikaların İş Sağlığı ve Güvenliğinin Sağlanmasına Katkısı. Çalışma ve Toplum, 3 (34), 101-124. Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/ct/issue/71832/1155495

[3] Eraslan, Fatih . "İş Sağlığı ve Güvenliği Hukukunda Risk Değerlendirmesi Yapma Yükümlülüğü". Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 6-7 / 1-2 (Mayıs 2021): 57-115 .

[4] T.C. Yargıtay 12. Ceza Dairesi E. 2022/5244 K. 2022/10529 T. 22.12.2022

“... sağlığı ve güvenliği uzmanı olan sanık ... 'nin; ... Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik uyarınca rehberlik, risk değerlendirme, çalışma ortamı gözetimi, eğitim, bilgilendirme ve kayıt gibi asli görevlerinin yanında işverene yazılı olarak bildirilen ... sağlığı ve güvenliği ile ilgili alınması gereken tedbirlerden hayati tehlike arz edenlerin, bildirime rağmen makul bir süre içinde işveren tarafından yerine getirilmemesi halinde, bu hususu ... yerinin bağlı bulunduğu çalışma ve ... kurumu il müdürlüğüne bildirmek görev ve yetkisinin bulunduğu, işletmede kısmi süreli ... güvenliği uzmanı olarak çalışan sanığın, anılan yönetmeliğin kendisine yüklediği görevleri eksiksiz olarak yerine getirmediği anlaşıldığından meydana gelen kazada tali kusurlu olduğu anlaşılmakla;