img-01

Haber & Etkinlikler

Bilgi Arama

İş Kazası Sonrasında Yapılması Gerekenler

2024-03-11

SAYI : ÖZDERİN 2024/04

 

Hukukumuzda iş sağlığını ve güvenliğini düzenleyen en temel mevzuat 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’dur (“6331 sayılı Kanun”). 6331 sayılı Kanun’un 1. maddesine göre amacı “işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemektir.” olarak belirtilmiş; 2. maddesinde yasanın kapsamı çizilmiş; 1. fıkrasında ise kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine uygulanacağı belirtilmiş olup devamında istisnaları sayılmıştır.

6331 sayılı Kanun’un tanımları düzenleyen md. 3/g bendinde iş kazası “İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olayı” olarak tanımlanmıştır.

Bu hususta 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun (“5510 sayılı Kanun”) iş kazasını düzenleyen md. 13/1 hükmüne değinmekte yarar vardır. İlgili hükümde iş kazası tanımlanmış ve unsurları şu şekilde belirtilmiştir;

 

a) sigortalının işyerinde bulunduğu sırada

b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle

c) bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda

d) emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda

e) sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında

meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.

 

İlk olarak kaza sonrasında işçinin durumunun gerektirdiği tüm sağlık hizmetleri derhal sağlanmalıdır. 5510 sayılı Kanun md. 76/1 uyarınca “İşveren, iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan genel sağlık sigortalısına sağlık durumunun gerektirdiği sağlık hizmetlerini derhal sağlamakla yükümlüdür.”[1] hükmü düzenlenmiştir. Dolayısıyla ilk olarak kazaya uğrayan kişinin en yakın sağlık kuruluşuna götürülerek tedavisinin sağlanması gerekmektedir. İşverenin belirtilen yükümlülüğü yerine getirmemesi halinde 5510 sayılı Kanun md. 76/2 uyarınca sorumluluğu doğabileceği belirtilmiştir.

İş kazası kapsamında kusurun sağlıklı olarak tespiti için olay yerinin görüntü kaydının alınması, olay güvenlik kameraları tarafından kaydedilmişse kayıtların saklanması, olay sonrasında bir tutanak tutularak mahalde bulunan kişilerin tespit edilmesi ve kayıt altına alınması gerekmektedir. İleride olası bir mahkeme/idari yaptırım süreci ile karşılaşılması halinde belirtilen kamera kayıtları veyahut mahalde bulunan kişilerin beyanları gibi deliller olayın aydınlatılması kapsamında büyük önem taşımaktadır.

İş kazası gerçekleştikten sonra en geç kazadan sonraki üç iş günü içerisinde yetkili kolluk birimlerine ve Sosyal Güvenlik Kurumuna kaza bildiriminde bulunulması gerekmektedir. Hem 6331 sayılı Kanun md.14[2] hem de 5510 sayılı Kanun md. 13[3] uyarınca işbu yükümlülük düzenlenmiş olup yükümlülüğün ihlali halinde yaptırımlar uygulanmakta olup 2022/31 sayılı İş Kazası ve Meslek Hastalığını Bildirmeyen Sorumlulara SGK Tarafından Uygulanan Yaptırımlar ve İtiraz Usulü hk. bültenimizi okumanızı tavsiye ederiz.

İşveren tarafından kolluk kuvvetlerine veya SGK’ye bildirilen her durum iş kazası olarak tespit edilmeyebilir. SGK kendisine gelen ihbardan sonra olayın iş kazası olup olmadığını araştırır ve bu araştırma sonucunda kazanın iş kazası olup olmadığını tespit eder.

5510 sayılı Kanun madde 13/4[4]; SGK’ye iş kazası tespiti yapma yükümlülüğü getirerek bu tespit yapılırken kurum tarafından yetkili memur görevlendirilebileceği gibi ilgili Bakanlık tarafından müfettiş görevlendirilmesi yoluyla da tespit yapılabileceğini düzenlemiştir.

SGK tarafından iş kazasının tespiti için mutlaka soruşturma yapılması gerekmemektedir. Kurum, kendisine gelen dosyadaki belge ve bilgilerin yeterli olarak değerlendirmesi sonrasında işçinin başına gelen olayı iş kazası olarak tespit edebilecek olup gelen dosyadaki belge ve bilgiler kapsamında işyeri ve işletmede meydana gelen kazanın iş kazası olup olmadığının tespiti noktasında yeterli olmadığı takdirde artık kurum tarafından soruşturma yapılması zorunludur.

İş kazası tutanağı düzenlenmesi akabinde, kazanın meydana gelmesindeki işveren kusuruna göre Risk Değerlendirme Raporu güncellenmelidir. Risk Değerlendirme Raporunun güncellenmesine müteakip kazanın meydana gelmesindeki işverenin yapması gerekenler ve yapmaması gerekenler belirlenerek İSG eğitimleri kazanın durumuna göre yenilenmesi gerekmektedir.

İş kazası ölüm ile sonuçlanmış ise işçinin 10 gün içerisinde işten ayrılış bildirgesi verilmesi gerekmektedir. SGK Çıkış Kodu 11- İş Kazası Sonucu Ölüm ile işten ayrılışı yapılmalıdır. Eğer ki iş kazası geçici iş göremezlik ile sonuçlandıysa, geçici iş göremezlik raporu sisteme işlenmeli ve akabinde işçinin çalışmadığı günler için çalışmadı bildirimi yapılmalıdır.

İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği md.7/1 “İşveren ilgili mevzuatta belirlenen süreler saklı kalmak kaydıyla; a) İşyerinde yürütülen iş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerine ilişkin her türlü kaydı, b) İşten ayrılma tarihinden itibaren en az 15 yıl süreyle çalışanların kişisel sağlık dosyalarını, saklar.” hükmü uyarınca denetimlerde ve yargı sürecinde ilgili belgelerin sunulabilmesi için işçiye verilen eğitim belgeleri, sağlık raporları, kaza tespit tutanakları ve işçinin tüm evraklarının bulunduğu özlük dosyasını 15 yıl boyunca saklanması gerekmektedir. Bu halde herhangi bir iş kazasının gerçekleşmesi halinde işçinin tüm özlük dosyası toplanmalı ve saklanmalıdır.

SGK tarafından kazanın iş kazası olduğunun tespiti sonrasında işçi veya hak sahipleri, SGK tarafından karşılanmayan zararlarının tahsili için işverene dava açabilecektir. İşbu dava kapsamında işverenden maddi ve manevi tazminat talep edilebilecektir. İşveren tarafından belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde işveren ayrıca kurum ve idari para cezaları ile karşılaşabilecektir.

Konu ile ilgili herhangi bir soru veya sorununuz olması halinde bizimle irtibat kurmanızı rica ederiz.

 

Saygılarımızla,

 

Av. Tutku ERYILDIZ

Dava Departmanı

 

[1] 76- İşveren, iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan genel sağlık sigortalısına sağlık durumunun gerektirdiği sağlık hizmetlerini derhal sağlamakla yükümlüdür. Bu amaçla işveren tarafından yapılan ve belgelere dayanan sağlık hizmeti giderleri ve 65 inci madde hükümlerine göre yapılacak masraflar Kurum tarafından karşılanır. Birinci fıkrada belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesindeki ihmalinden veya gecikmesinden dolayı, genel sağlık sigortalısının tedavi süresinin uzamasına veya malûl kalmasına veya malûllük derecesinin artmasına sebep olan işveren, Kurumun bu nedenle yaptığı her türlü sağlık hizmeti giderini ödemekle yükümlüdür. İlgili kanunları gereğince sağlık raporu alınması gerektiği halde sağlık raporuna dayanmaksızın veya alınan raporlarda söz konusu işte çalışması tıbbî yönden elverişli olmadığı belirtildiği halde genel sağlık sigortalısını çalıştıran işverenlere, bu nedenle Kurumca yapılan sağlık hizmeti giderleri tazmin ettirilir. Sağlık kurulu raporu ile belli bir işte çalışamayacağı belgelenen 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki kişiler bu işte çalıştırılamaz. Bu kişileri çalıştıran işverenler, genel sağlık sigortalısının aynı hastalık sebebiyle Kurumca yapılan masraflarını ödemekle yükümlüdür. Tedavinin sona erdiğine ve çalışılabilir durumda olduğuna dair Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından belge almaksızın başka işte çalışan genel sağlık sigortalısının aynı hastalığı sebebiyle yapılan tedavi masrafları ise kendisinden alınır. İş kazası ile meslek hastalığı, işverenin kastı veya genel sağlık sigortalısının iş sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca yapılan sağlık hizmeti giderleri işverene tazmin ettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır. Genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere kastı veya suç sayılır bir hareketi veya ilgili kanunlarla verilmiş bir görevi yapmaması ya da ihmali nedeniyle Kurumun sağlık hizmeti sağlamasına veya bu kişilerin tedavi süresinin uzamasına sebep olduğu mahkeme kararıyla tespit edilen üçüncü kişilere, Kurumun yaptığı sağlık hizmeti giderleri tazmin ettirilir.

[2] Meslek hastalığının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının; a) (a) bendi ile 5 inci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından, sigortalının meslek hastalığına tutulduğunu öğrenen veya bu durum kendisine bildirilen işveren tarafından, b) (b) bendi kapsamındaki sigortalı bakımından ise kendisi tarafından, bu durumun öğrenildiği günden başlayarak üç işgünü içinde, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile Kuruma bildirilmesi zorunludur. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya yazılı olarak bildirilen hususları kasten eksik ya da yanlış bildiren işverene veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıya, Kurumca bu durum için yapılmış bulunan masraflar ile ödenmişse geçici iş göremezlik ödenekleri rücû edilir.

[3] İş kazasının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının; a) (a) bendi ile 5 inci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma da en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde, b) (b) bendi kapsamında bulunan sigortalı bakımından kendisi tarafından, bir ayı geçmemek şartıyla rahatsızlığının bildirim yapmaya engel olmadığı günden sonra üç işgünü içinde, c) (c) bendi kapsamında bulunan sigortalılar bakımından, bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine veya kendi mevzuatlarına göre yetkili mercilere derhal ve  Kuruma da en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin doğrudan ya da taahhütlü posta ile Kuruma bildirilmesi zorunludur. Bu fıkranın (a) ve (c) bentlerinde belirtilen süre, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde, iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren başlar.

[4] Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu madde 13/4 “Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabilir. Bu soruşturma sonunda yazılı olarak bildirilen hususların gerçeğe uymadığı ve olayın iş kazası olmadığı anlaşılırsa, Kurumca bu olay için yersiz olarak yapılmış bulunan ödemeler, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan, 96 ncı madde hükmüne göre tahsil edilir.”