SAYI : ÖZDERİN 2023/25
Bilindiği üzere işletmeler, ticari faaliyetlerini yürütürken veya yine ticari faaliyetlerinin bir uzantısı olarak çalışanlarına veya iş görenlerine sağlayacakları yan haklar kapsamında şirket aracına ihtiyaç duymaktadır. Artık pek çok işletme bu ihtiyacını gidermek için mülkiyeti işletmeye ait bir araç satın almaktansa teknik servis ve bakım hizmetlerinin kolaylığı, ikame araç kolaylığı ve benzeri pek çok idari – yönetsel kolaylık ve ticari avantaj nedeniyle uzun dönem kiralamayı tercih etmeye başlamıştır. Bu ihtiyaçlarını gidermek için de araç kiralamada faaliyet gösteren şirketlerden teklifler almakta, çoğu zaman en uygun fiyatı sunan seçeneğe/teklife yönelmektedirler. Bu süreçte ticari menfaatlere odaklanıldığından maktu olarak görülen uzun dönem araç kiralama sözleşmesindeki kısıtlamalara, olası risklere dikkat edilmemektedir.
Bu bültenimizde uzun dönemli araç kiralama sözleşmelerinde dikkat edilmesi gereken temel hukuki noktaların ve olası risklerin neler olabileceği açıklanmaya çalışılmıştır.
- Sözleşmenin asli unsurları yönünden;
Öncelikle sözleşmenin temel unsurları olarak görülen kiralanacak olan aracın somut özellikleri, teslim yeri ve zamanı, kirama süresinin ihtiyaçlarınıza uygunluğu, kiralama bedellerinin sabit olup olmadığı, ilave tutar yansıtılıp yansıtılmayacağı, kiralama bedelinde artış yapma şartlarının neler olduğu sorularına sözleşmede net bir şekilde cevap veren maddelerin varlığı kontrol edilmelidir.
Bu durumları sorular ve örneklerle açıklamak en yalın hali ile anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Örneğin halihazırda aracın mevcut olmadığı, siparişle aracın teslim edileceği durumlarda, bilindiği üzere kiralayan taraflar, tedarikçiden kaynaklanabilecek olan olası gecikmeleri veya tedarikçi fiyat listesi artışlarını veya kur farkından kaynaklı zararları talep haklarını saklı tutmaktadır. Yine yıllık sigorta bedelinde, vergi tutarında – oranında olabilecek artışları veya ileride doğabilecek ilave vergilendirmeleri de müşteriye yansıtabileceklerine dair hükümler ilave edebilmektedirler. Hatta bazı kiralama akitlerinde piyasa şartlarındaki değişimler, enflasyon, asgari ücret zammı veya tüketici – üretici fiyat endeksindeki artışlar sebebiyle de sözleşme bedellerini tek taraflı değiştirilebileceğini öngören maddelere de rastlanabilmektedir.
Aracın teslim yerinin ve teslim tarihinin netleştirilmediği, bu hususları kiralayanın tek taraflı belirleme hakkı olduğuna dair hükümler bulunan sözleşmelerde ise kiracıdan aracın başka bir şehirde teslim alınmasının talep edildiği veya aracın kiracıya teslim tarihinin sürekli ertelendiği haller hak kayıplarına yol açabilmektedir.
Kiralayan taraflar sözleşmelerdeki risklerini dikkate alarak müşterilerinin mali durumunun sürekliliğine hassasiyetle yaklaşmaktadırlar. Bu sebeple de sözleşmelere çoğu zaman herhangi bir sebep dahi göstermeksizin teminat talep etme veya ödeme usullerini değiştirebileceklerine dair hükümler de koyabilmektedir. Olası tüm durumları dikkate alarak beklenmeyen taleplerle karşılaşmamak adına talep edilecek olan teminatın ne olacağı, hangi durumlarda teminat talep edilebileceği veya ödeme usulünün değiştirilebileceği, talep edilebilecek tutarın en üst sınırının ne olacağı gibi durumları da açık hale getirmek müşteri menfaatine olacaktır.
Bu kısımda son olarak özellikle aracın hemen teslim edilmeyeceği sipariş üzerine teslim yapılan durumlarda, kira bedeli ödeme yükümlülüğünün ne zaman doğacağı, aracın tesliminden önce veya fiilen kullanılmadığı – ikame araç da verilmediği zamanlarda kira bedeli tahakkuk edip etmeyeceği konusunda da ilgili sözleşme maddeleri gözden geçirilmelidir.
- Kiralanan aracı kullanım yetkisi olan taraflar yönünden;
Kiralayan taraflar bazen de araç kullanıcıları yönünden sınırlamaya gidebilmektedir. Öyle ki bazen sadece sigortalı çalışanların aracı kullanabileceği veya araç kiralama sözleşmesi ile yazılı olarak bildirilen kişi veya kişilerin kullanabileceği veya şirketin sadece yetkililerinin kullanabileceği, kan veya kayın hısımlarının – sigortalı olmayanların kullanamayacağı düzenlenebilir. Özellikle belirli bir kişiye tahsis edilmeyen araçlarda veya şirketin çalışanlarına bir yan hak gibi sağladığı kiralık araçlarda, aracı kullanabilecek olan kişilere hassasiyetle dikkat edilmesi gerekir. Yine şirketin aracı tahsis edeceği veya zimmetleyeceği taraflara ve çalışanlarına da bu kullanıcı kısıtlamasına ilişkin yazılı ve açık uyarıda bulunması oldukça önemlidir. Sözleşmedeki kullanıcı kriterlerine aykırı olarak aracı başkaca bir tarafın kullanması halinin ağır kusur olarak öngörüldüğü bir sözleşme var ise kaza, kayıp hallerinde beklenmeyen tazminat talepleri ile karşı karşıya kalınabilecektir. Olası riskleri dikkate alarak sözleşme akdetmeden evvel araç kullanıcılarına ilişkin şartlar konusunda ne yapılması gerektiğine dair hem idari işler hem mali işler hem insan kaynakları hem de aracı kullanacak kişi yönünden farkındalık oluşturulması, bu doğrultuda zimmet formlarının hazırlanması oldukça önem teşkil eder.
- Sözleşmenin erken feshi, ağır akde aykırılık ile cezai şartlar yönünden;
Uzun dönem araç veya benzeri menkul kiralamalarda sözleşmelere, bilindiği üzere çoğu zaman erken ve gerekçesiz fesih halinde müşterinin belirli bir tutarda cezai şart ödeyeceğine, ayrıca erken iade sebebiyle meydana gelebilecek olan tüm kayıp ve zararları da ayrıca karşılayacağına dair maddeler ilave edilmektedir.
Kiralayan taraf, sözleşme süresine ve müşterinin ödemelerine güvenerek yaptığı yatırım nedeniyle kiracı sözleşmeyi erken feshederse oluşabilecek olası kayıp ve zararlarını kiracının karşılamasını ister. Bu sebeple de kalan tüm kiralama bedellerini sınırlamadan veya oransal olarak düşürmeden cezai şart olarak öngörür. Bu aşamada cezai şart oranlarının düşürülmesi, cezai şart kabul edilecekse götürü tazminat olarak belirlenmesi veya cezai şart yerine eğer gerçekten aracı başkaca bir tarafa kiralayamazlarsa – ispatlanabilecek maddi bir zarara uğrarlarsa – bu tutarların ödeneceği şeklinde düzenlenmesi de müzakere edilebilir.
Uzun dönem araç kiralama ilişkisinde kiracının menfaati uzun dönem taahhüt vererek sabit fiyattan aracı öngörülen sözleşme süresince kullanmaktır. Bu sebeple kiracı taraf kiralayanın hangi durumlarda sözleşmeyi süresinden önce feshetme hakkı olduğunu, kira bedelleri düzenli ödense, herhangi bir akde aykırılık olmasa dahi kiralayanın gerekçesiz fesih hakkının olup olmadığını araştırmalıdır. Sözleşmeyi süresinden önce müşterinin gerekçesiz feshetmesi nasıl ki kiralayan tarafta bir risk yaratıyor ise aynı şekilde kiracı açısından da ilerleyen süreçte kaçırılan fırsatlar, yeniden kiralama yapılması nedeniyle oluşan zararlar ticari olumsuzluklar doğurabilecektir. Bu sebeple kiralayanın hangi durumlarda aracın iadesini talep edebileceği, ağır kusur kabul edilen eylemlerin ne olduğu müşteri tarafından nazara alınmalıdır.
Kiralayan taraf açısından en büyük akde aykırılık hali, kiracının kira bedellerinin süresinde ödememesidir. Bu sebeple, vadesinde ödeme olmadığı takdirde uygulanacak olan vade farkı – gecikme faizi ile kiralayan taraf nezdinde derhal, bildirimsiz fesih hakkı yaratıp yaratmayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
- Sigorta poliçesi ve diğer yan edim yükümleri yönünden;
Araç kiralaması yapan şirketler zorunlu trafik sigortası yaptırdığı gibi çoğu zaman ihtiyari mesuliyet sigortası da yaptırırlar. Ancak gerek trafik sigortası şartlarına gerek ihtiyari sigorta şartlarının ve tutarlarının ne olduğuna, kaza halinde uygulanacak olan bildirim usulüne, araç pert olursa izlenecek yönteme, pert olma halinin sözleşmeye etkisinin ne olacağına dair sözleşme şartlarına çoğu zaman hiç dikkat edilmemektedir. Olası kaza durumlarında bu şartlar ve usül bilinmediğinde gerçekten süreç çok daha sancılı yönetilmektedir. Kiralayan tarafın sunacağı sigortaya ilave olarak ek bir sigorta talep edip etmeyeceği de şirket tarafından olası riskler ve bütçe dikkate alınarak değerlendirilmelidir.
Yan edim yükümlülükleri yönünden ise örneklendirecek olursak km sınırı veya beyan limiti var mıdır, km aşım ücreti – eksik km halinde iade var mı, km aşımı nasıl hesaplanır, kış lastiği – ikame araç imkanları, lastik değişimi, periyodik veya olağandışı bakım onarım durumlarının uygulamada müşteriye yüklediği külfetlerin neler olduğu belirlenmelidir. Aynı şekilde zimmet formlarında bu gibi durumlarda uygulanması gereken usule ilişkin kullanıcılara yönelik her zaman bir bilgilendirme notu yazılmalıdır.
- Aracı edilmesi, iade yeri ve sözleşmenin sona ermesi yönünden;
Sözleşme süresince aracın maliki kiralayan taraf olduğu için sözleşme süresi sonunda kiralayana bu araç iade edilecektir. Uygulamada çoğu zaman herhangi bir tespit yapılıp yapılmadığına, aracı teslim ederken de teslim alırken de detaylı bilgi – belge – görüntü vb. alınıp alınmadığına, sözleşmede yazılı olan teslim – iade yerine, olası taşıma masrafı olursa kime ait olacağına dikkat edilmemektedir. Kiralayan firma iade süresi sonunda aracı tekrar kiralamak veya satmak için illaki muayene ve kontrol, bakım – onarım edecektir. Burada olağan kullanımdan kaynaklanmayan veya sözleşmeye aykırı kullanım sonucu oluşan (sigara izmariti yanığı gibi) zararlar var ise bir ekspertiz aracılığı ile kiralayan tarafça tespit edilerek müşteriden tutarları talep edilebilmektedir. Kiralama akitlerinde bu durumlarda kiralayanların tek taraflı ekspertiz ile talep edecekleri bu tutarlara müşterilerin itiraz edemeyeceğine dair düzenlemeler bulunabilir. Sonradan meydana gelebilecek olası taleplerle karşılaşmamak için aracı teslim alırken ve iade ederken her türlü, bilgi ve belgenin – görüntünün alınması, araç muayene edilirken nezaret edilerek birlikte imzalanacak tutanaklarda iade edilmesi yerinde olacaktır.
Sonuç olarak yukarıda temel olarak örneklerle açıklamaya çalıştığımız hususlarda olası ihtilaf ve belirsizliklerin önüne geçilmesi amacıyla uzun dönemli araç kiralarken aşağıdaki her bir soruya sözleşme içerisinde net bir cevap verilmesi önem arz etmektedir:
- Aracın özellikleri net bir şekilde belirlenmiş midir? Eğer tedarik sıkıntısı yaşanırsa – teslim süresi gecikirse başkaca araç sunma hakları var mıdır? Bu durumun müşteri açısından sağladığı haklar veya yükümlülükler nelerdir?
- Aracın teslim tarihi ve teslim yeri net bir şekilde belirlenmiş midir? Aracı kiralayan taraf, teslim tarihini ve/veya teslim yerini değiştirse bu durumun müşteri açısından sağladığı haklar veya yükümlülükler nelerdir?
- Aracın kiralama süresi ihtiyaçlara uygun mudur? Sözleşme süresini otomatik şekilde yenileyen riskli klozlar var mıdır?
- İki taraf açısından da erken feshin sonuçları netleştirilmiş midir?
- Kira bedelleri sabit midir? Olası sigorta primi, vergi artışları veya yeni vergi yükümlülüklerinin veya tutarlarının doğması halinde bu bedeller müşteriye yansıtılacak mıdır? Hangi durumlarda fiyatta artış yapılabilir?
- Enflasyon, tüketici – üretici fiyat endeksi, asgari ücret zammı, tedarik fiyatındaki değişim kiralama bedellerine yansıtılabilir mi?
- Araç kiralama firmasının herhangi bir sebep göstermeden tek taraflı olarak sözleşme süresince herhangi bir zamanda teminat talep etme veya tek taraflı ödeme usullerini değiştirme hakkı var mıdır?
- Kira bedeli ödeme yükümlülüğü ne zaman başlayacaktır? Araç fiilen kullanılmadığı zamanlarda kira bedeli yine de sabit ödenecek midir?
- Kiralanan aracı kimler kullanabilir? Olası kullanıcı değişiklikleri nasıl bildirilecektir? Araç kullanıcısının kan veya kayın hısımları aracı kullanabilir mi?
- Sigorta poliçesi şartları nelerdir, hasar – pert hallerinin bildirim usulü nedir, ağır kusur halleri nedir?
- Sözleşmenin erken feshinde ödenecek toplam, erken iade bedeli – cezai şartlar nedir? Kiralayan tarafın erken fesih hakkı hangi durumlarda vardır?
- Aracın iade usulü nedir, nerede ve ne şekilde, masraflar kime ait olmak üzere teslim edilecektir, muayene ve tespit şartları – ekspertiz şartları nelerdir?
Konu ile ilgili herhangi bir soru veya sorununuz olması halinde bizimle irtibat kurmanızı rica ederiz.
Saygılarımızla,
Av. Senem Nimet ÇETİN
Danışmanlık Departmanı Yöneticisi