SAYI : ÖZDERİN 2023/20
Bu bültenimizin konusu 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) çerçevesinde ticari işlerde haksız rekabet kavramı ve unsurlarının, hukuki ve cezai sorumluluğunun ana hatları ile açıklanmasıdır. Liberal ekonomide ana kural rekabet olmakla birlikte rekabetin sosyal, kamusal ve ekonomik hayattaki etkileri nedeniyle önlemler alınması piyasanın sağlıklı gelişimi için kaçınılmazdır. Gerçekten TTK’nın Haksız Rekabet başlıklı dördüncü kısmının 54 (1) maddesinde ilgili hükümlerinin amacının bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması olarak açıklanmıştır.
- Haksız Rekabet Nedir?
Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırı haksız rekabet hali[1] olarak tanımlanmıştır. Tahdidi-sınırlı sayıda olmamakla birlikte dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ve ticari uygulamalardan başlıcaları TTK’nın 55. maddesi ile örneklendirilmiştir;
- Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar yoluyla haksız rekabet halleri özellikle,
- Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek,
- Kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek,
- Paye, diploma veya ödül almadığı halde bunlara sahipmişçesine hareket ederek müstesna yeteneğe malik bulunduğu zannını uyandırmaya çalışmak veya buna elverişli doğru olmayan meslek adları ve sembolleri kullanmak,
- Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,
- Kendisini, mallarını, iş ürünlerini, faaliyetlerini, fiyatlarını, gerçeğe aykırı, yanıltıcı, rakibini gereksiz yere kötüleyici veya gereksiz yere onun tanınmışlığından yararlanacak şekilde; başkaları, malları, iş ürünleri veya fiyatlarıyla karşılaştırmak ya da üçüncü kişiyi benzer yollardan öne geçirmek,
- Seçilmiş bazı malları, iş ürünlerini veya faaliyetleri birden çok kere tedarik fiyatının altında satışa sunmak, bu sunumları reklamlarında özellikle vurgulamak ve bu şekilde müşterilerini, kendisinin veya rakiplerinin yeteneği hakkında yanıltmak; şu kadar ki, satış fiyatının, aynı çeşit malların, iş ürünlerinin veya faaliyetlerinin benzer hacimde alımında uygulanan tedarik fiyatının altında olması halinde yanıltmanın varlığı karine olarak kabul olunur; davalı, gerçek tedarik fiyatını ispatladığı takdirde bu fiyat değerlendirmeye esas olur,
- Müşteriyi ek edimlerle sunumun gerçek değeri hakkında yanıltmak,
- Müşterinin karar verme özgürlüğünü özellikle saldırgan satış yöntemleri ile sınırlamak,
- Malların, iş ürünlerinin veya faaliyetlerin özelliklerini, miktarını, kullanım amaçlarını, yararlarını veya tehlikelerini gizlemek ve bu şekilde müşteriyi yanıltmak,
- Taksitle satım sözleşmelerine veya buna benzer hukuki işlemlere ilişkin kamuya yapılan ilanlarda unvanını açıkça belirtmemek, peşin veya toplam satış fiyatını veya taksitle satımdan kaynaklanan ek maliyeti Türk Lirası ve yıllık oranlar üzerinden belirtmemek,
- Tüketici kredilerine ilişkin kamuya yapılan ilanlarda unvanını açıkça belirtmemek veya kredilerin net tutarlarına, toplam giderlerine, efektif yıllık faizlerine ilişkin açık beyanlarda bulunmamak,
- İşletmesine ilişkin faaliyetleri çerçevesinde, taksitle satım veya tüketici kredisi sözleşmeleri sunan veya akdeden ve bu bağlamda sözleşmenin konusu, fiyatı, ödeme şartları, sözleşme süresi, müşterinin cayma veya fesih hakkına veya kalan borcu vadeden önce ödeme hakkına ilişkin eksik veya yanlış bilgiler içeren sözleşme formülleri kullanmak olarak örneklendirilmiştir.
- Bir sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek özellikle,
- Müşterilerle kendisinin bizzat sözleşme yapabilmesi için, onları başkalarıyla yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranmaya yöneltmek,
- Üçüncü kişilerin işçilerine, vekillerine ve diğer yardımcı kişilerine, hak etmedikleri ve onları işlerinin ifasında yükümlülüklerine aykırı davranmaya yöneltebilecek yararlar sağlayarak veya önererek, kendisine veya başkalarına çıkar sağlamaya çalışmak,
- İşçileri, vekilleri veya diğer yardımcı kişileri, işverenlerinin veya müvekkillerinin üretim ve iş sırlarını ifşa etmeye veya ele geçirmeye yöneltmek,
- Onunla kendisinin bu tür bir sözleşme yapabilmesi için, taksitle satış, peşin satış veya tüketici kredisi sözleşmesi yapmış olan alıcının veya kredi alan kişinin, bu sözleşmeden caymasına veya peşin satış sözleşmesi yapmış olan alıcının bu sözleşmeyi feshetmesine yöneltmek olarak örneklendirilmiştir.
- Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma özellikle,
- Kendisine emanet edilmiş teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden yetkisiz yararlanmak,
- Üçüncü kişilere ait teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden, bunların kendisine yetkisiz olarak tevdi edilmiş veya sağlanmış olduğunun bilinmesi gerektiği halde, yararlanmak,
- Kendisinin uygun bir katkısı olmaksızın başkasına ait pazarlanmaya hazır çalışma ürünlerini teknik çoğaltma yöntemleriyle devralıp onlardan yararlanmak olarak örneklendirilmiştir.
- Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek özellikle, gizlice ve izinsiz olarak ele geçirdiği veya başkaca hukuka aykırı bir şekilde öğrendiği bilgileri ve üretenin iş sırlarını değerlendiren veya başkalarına bildiren dürüstlüğe aykırı davranmış olur.
- İş şartlarına uymamak özellikle kanun veya sözleşmeyle, rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına uymayanlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur.
- Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak özellikle, yanıltıcı bir şekilde diğer taraf aleyhine;
- Doğrudan veya yorum yoluyla uygulanacak kanuni düzenlemeden önemli ölçüde ayrılan, veya
- Sözleşmenin niteliğine önemli ölçüde aykırı haklar ve borçlar dağılımını öngören, önceden yazılmış genel işlem şartlarını kullananlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur.
TTK ile örneklendirilen haksız rekabet halleri yukarıdaki gibi öngörülmüş olup mahkeme tarafından haksız rekabet oluştuğuna karar verilmesi halinde hakları ihlal edilen tarafın arayabileceği hukuki ve cezai yollar ise genel olarak aşağıda açıklanmıştır.
- Haksız Rekabetin Hukuki Sonuçları ve Şartları Nelerdir?
Haksız rekabet davasının açılabilmesi için TTK md. 56/1[2] maddesi ile hüküm altına alınan ilk koşul, bir zarar yahut zarar tehlikesinin varlığının olmasıdır. İkinci koşul ise Yargıtay tarafından kabul edilen bir dava şartı olup bu şart, haksız rekabet eylemi ile zarar veya zarar tehlikesi arasında uygun illiyet bağının bulunmasıdır. Uygun illiyet bağının önemi, fiilin hangi zarara neden olduğunun belirlenebilmesi açısından önem arz etmektedir.
TTK md. 56 kapsamında haksız rekabetin varlığı durumunda müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya zarar görme ihtimali bulunan kişilerce; haksız rekabetin tespiti davası, haksız rekabetin meni davası, haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılması, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesi ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhası talep edilebilir ve haksız rekabet sonucu oluşan zarar sebebiyle tazminat talepli dava açılabilir.
TTK ile basın, yayın, iletişim ve bilişim kuruluşlarının sorumluluğu hüküm altına alınmıştır. Özel bir düzenlemeye konu olmasının en büyük sebebi, basın aracılığıyla meydana gelmiş olan haksız rekabet hallerinin geniş kitlelere ulaşabilmesidir. TTK md. 58/1[3] ile düzenlenen bu maddeye göre haksız rekabet sebebiyle tespit, men, haksız rekabetin düzeltilmesi (izale davası), maddi ve manevi tazminat davalarının yazı sahibi veya ilan veren aleyhine açılabileceği belirtilmiştir. Ancak anılan hükmün devamında basın yoluyla işlenen haksız rekabet davalarında, yazı veya ilanın sahibinin bilinmemesi durumunda dava şartlarının sağlanması dahilinde yazı işleri müdürü, yayımcı ve matbaacı aleyhine de söz konusu davaların açılabileceği hüküm altına alınmıştır.
- Haksız Rekabetin Cezai Sonuçları Nelerdir?
Haksız rekabet halinde yukarıda belirtilen hukuk davalarını açma hakkına haiz bulunanlardan bir kimsenin Cumhuriyet Başsavcılıkları nezdinde yapacağı şikayet üzerine, TTK md. 55’te sayılan haksız rekabet fiilini oluşturan hareketlerden birini kasten işleyenler ve TTK md. 62[4] çerçevesinde sayılan kişiler aleyhine, eylemleri daha ağır cezayı gerektiren bir suçu oluşturmadığı takdirde 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmedilmektedir. Haksız rekabet fiili şikayete bağlı bir suç olup dava zamanaşımı süresi ise 8 yıldır.
Gerçek kişiler aleyhine cezai yaptırım uygulanabilmesi yanında tüzel kişiler açısından da cezai sorumluluk hususunda tüzel kişiler aleyhine TTK md. 63’e göre tüzel kişi adına hareket eden veya etmesi gerekmiş olan organın üyeleri veya ortakları için TTK’nın 62. maddesinin uygulanacağı hüküm altına alınmış olup bunun yanında tüzel kişiler için ayrıca tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirlerinin de uygulanabileceği belirtilmiştir.
Ayrıca hatırlatmak ve önemle dikkatinize sunmak isteriz ki, mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici iş ve eylemler, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamalar ve piyasaya hakim olan teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanması hallerinde, rekabeti korumak amacıyla ayrıca Rekabet Kurumu tarafından soruşturma yapılarak bu iş ve işlemleri ifa edenler aleyhinde idari para cezaları uygulanabilecektir.
Özellikle bayiler veya başkaca satış kanalları aracılığı ile ürünlerini tüketicilere ulaştıran, global bir satış hacmi olan şirketlerin hukuki, cezai ve idari sorumluluklarından kaynaklı riskleri karşısında gerekli önlemleri alarak satış konusunda görevlendirdiği personellerine gerekli uyarılarda bulunmaları, rekabet sınırlandırmalarına dair prosedür ve politikalar oluşturmaları, satış kapasitesini artırabilme gayreti ile rakipleri veya müşterilerini kısıtlayabilecek - sınırlayabilecek müdahalelerden - sözleşme maddelerinden kaçınmaları önem arz etmektedir.
Konu ile ilgili herhangi bir soru veya sorununuz olması halinde bizimle irtibat kurmanızı rica ederiz.
Saygılarımızla,
Av. Senem Nimet ÇETİN Stj. Av. Özüm Nur TORUN
Danışmanlık Departmanı Yöneticisi Dava Departmanı
[1] 6102 sayılı TTK md. 54/2 “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
[2] “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse”
[3] “Haksız rekabet, her türlü basın, yayın, iletişim ve bilişim işletmeleriyle, ileride gerçekleşecek teknik gelişmeler sonucunda faaliyete geçecek kuruluşlar aracılığıyla işlenmişse, 56 ncı maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yazılı davalar, ancak, basında yayımlanan şeyin, programın; ekranda, bilişim aracında veya benzeri ortamlarda görüntülenenin; ses olarak yayımlananın veya herhangi bir şekilde iletilenin sahipleri ile ilan veren kişiler aleyhine açılabilir;…”
[4] C) Ceza sorumluluğu I - Cezayı gerektiren fiiller MADDE 62- (1) a) 55 inci maddede yazılı haksız rekabet fiillerinden birini kasten işleyenler, b) Kendi icap ve tekliflerinin rakiplerininkine tercih edilmesi için kişisel durumu, ürünleri, iş ürünleri, ticari faaliyeti ve işleri hakkında kasten yanlış veya yanıltıcı bilgi verenler, c) Çalışanları, vekilleri veya diğer yardımcı kimseleri, çalıştıranın veya müvekkillerinin üretim veya ticaret sırlarını ele geçirmelerini sağlamak için aldatanlar, d) Çalıştıranlar veya müvekkillerden, işçilerinin veya çalışanlarının ya da vekillerinin, işlerini gördükleri sırada cezayı gerektiren bir haksız rekabet fiilini işlediklerini öğrenip de bu fiili önlemeyenler veya gerçeğe aykırı beyanları düzeltmeyenler, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, 56 ncı madde gereğince hukuk davasını açma hakkını haiz bulunanlardan birinin şikayeti üzerine, her bir bent kapsamına giren fiiller dolayısıyla iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılırlar.