SAYI : ÖZDERİN 2023/16
Danışmanlık departmanımıza müvekkil şirketlerimiz tarafından sıklıkla sözleşme inceleme ve hazırlama talepleri iletilmektedir. Sözleşme inceleme taleplerinde, ilgili sözleşme veya talep yazınız içeriğine, dikkatinizi çekmek istediğimiz hususlarda kimi uyarılar, notlar ve açıklamalar koyulmakta, yönetsel ve ticari karar gerektiren hususların tarafınızca değerlendirilmesi rica edilmektedir. Sözleşme hazırlanması taleplerinde ise tarafların akdetmek istediği sözleşmelerin konusu, ticari ödeme usulleri, sipariş, teslim şart ve koşulları, varsa özel şartlar hakkında detaylı bilgi verilmesi istenmektedir. Ancak çoğu zaman uyarılarımıza-notlarımıza dikkat edilmediği ve hukuki yönlerden yapılan değerlendirme ve değişikliklerle yetinildiği, esaslı unsurlarda henüz bir karar alınmadığı/boşluklar olduğu, sözleşmelerdeki süre ve şartların kontrol edilmeden sözleşmenin imzalanarak ticari ilişkinin yürütüldüğü görülmektedir.
Taraflar arasında bir uyuşmazlık meydana geldiğinde veya sözleşme sonlandırılmak istendiğinde ortaya çıkan soru veya sorunların, çoğu zaman tarafların sözleşme hükümlerinden haberdar olmamasından, sözleşmenin, alınan uyarı ve notlara dikkat edilmeden imzalanmasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Öyle ki bazı durumlarda sözleşme konusunun dahi taraflar arasındaki ticareti yansıtmadığı görülmektedir. Yaptığımız çoğu uyarının ve sorduğumuz çoğu sorunun ise müvekkillerimizin menfaatine, sözleşme hükümlerine dikkat edilmesine ve en risksiz şekilde sorun veya sorunların çözülmesine yönelik olduğu açıktır. Sonunda kazanılsa dahi yıllarca sürebilecek veya müvekkilin ilave masraf yapmasına neden olabilecek bir dava açtırmaktansa veya dava tehdidi altında risk almasındansa uyuşmazlıkları doğmadan engellemek veya dava açmadan müvekkilin menfaatine en yakın şekilde çözmeye çalışmak her zaman temel önceliğimizdir. Tüm uyarı ve sorularımız da bu öncelikten kaynaklanmaktadır.
Bu bülten yazımızda, sözleşmelerde ticari noktalarla dikkat etmesi gereken hususlara ilişkin genel çerçeve ele alınmıştır.
Bir sözleşme ihtiyacı doğduğunda öncelikle bu ihtiyaca konu hukuki ilişkinin doğru tanımlanması, hukuki ilişkinin gerektirdiği işlerde taraflara düşen sorumlulukların neler olacağının doğru ve somut tarifi, ne kadar sürede/nerede yerine getirileceği, hukuki ilişkinin yürütülmesi için hangi yöntemlerin uygulanacağı, hukuki ilişkinin bir sonucu olarak yapılacak olan ödemelerin hangi tutarda olacağı ve ne kadar sürede, hangi usulde ödeneceği gibi hususlar öncelikle önem arz etmektedir. Örneğin; taraflar arasında sipariş usulü bir satış sözleşmesi ilişkisi kurulacak ise öncelikle satıcı ve alıcı taraf ile tarafların sözleşmedeki rolleri ve satışa konu menkul eşya-ürün-malzeme net bir şekilde tayin edilmeli; masrafları ve sorumluluğu kime ait olmak üzere ve nerede teslim edileceği; satış bedelinin nasıl hesaplanacağı ve satış bedelinin meblağı ile hangi süre ve şartlarda, ne zaman ödeneceği; sipariş iptal edilirse olası sonuçları bir sözleşmede temel olarak yer almalıdır. Ayrıca teslim süresi, siparişlerin verilmesi usulünün ne yöntemle yapılacağı, siparişin ne zaman kesinlik kazanacağı, asgari bir sipariş tutarının olup olmayacağı, satış veya alım garantisi beklenip beklenmediği, satış bedelinin hangi süreyle sabit uygulanacağı veya uygulanıp uygulanmayacağı, satış bedelinin arttırılması gerekirse bunun şartları, vergi ödeme yükümlülüğünün kime ait olacağı, satış ile birlikte istenen ilave hizmetler (montaj kurulum gibi) olup olmadığı, garanti süresi olup olmadığı, ayıp halinde bunun giderilmesi veya muayenesi usulü, iade için özel şart olup olmadığı gibi hususlarda bizlere net bilgi verilirse ancak bu sayede taraflar arasındaki hukuki ilişki gerçek anlamı ile tayin edilebilecektir. Bu hususlar netleştirilip avukata bildirilmezse veya netleştirilmeden sözleşme imza altına alınırsa ileride çok daha komplike hale gelmiş bir hukuki ilişki ortaya çıkacak ve hatta hukuki bir uyuşmazlığın doğmasına sebebiyet verecektir.
Para borcunu içeren bir sözleşmedeki ödeme meblağı diğer bir deyişle sözleşme bedeli; bir eşyanın satışı hakkında akdedilmiş bir sözleşmede varsa sipariş veya alım garantisi; sözleşme bedeli ve alım veya sipariş garanti tutarları, satışa konu eşyanın varsa garanti şart ve süreleri gibi hususlar hakkındaki sözleşme maddelerinin uygunluğu-yeterliliği ancak ticari açıdan karar verilebilecek hususlar olup müvekkillerin ilgili yöneticileri tarafından hazırlanan/incelenen sözleşmelerin kontrol edilmesi gerekmektedir.
Bir başka örnekle; taraflar arasında özel bir sipariş usulü bir eser akdi kurulmak istendiğinde bu eserde (işin/malzemenin/makinenin/ürünün vb.) bulunması gereken nitelikteler ve niceliklerle, eser meydana getirecek olan tarafın verdiği teknik bilgilerin amaçlarımıza uygunluğu, yeterliliği de ancak o işe teknik olarak hakim olan kimselerin değerlendirmesi ile anlaşılabilecektir. Aynı şekilde, tek yetkilik, münhasırlık ve en uygun fiyat garantisi veya belirli süreyle sabit fiyat kaydı içeren bir bayilik veya distribütörlük veya satın alma sözleşmesinde, tarafımızca yapılan açıklamalarda “Tek yetkilik-en uygun fiyat vermek size uygun mu, başkaca tek yetkilik-en uygun fiyat garantisi verdiğiniz taraf var mı, bunları vermenin olası hukuki riskleri, bunlar verilecekse size sağlayacağı faydalar veya karşı taraftan bunun karşılığında beklediğiniz yükümlülükler nelerdir?” gibi sorularımızın cevaplarının ticari olarak etraflı bir değerlendirme ile verilmesi gerektirdiği tartışmasızdır.
Bazen de taraflar arasındaki müzakereler sonucunda koruyucu olarak öngörülmüş bir hükmün veya şartın karşı tarafça kabul edilmemesi sonucunda doğan hukuki risk açıklanmakta, bu riskin alınarak ticari ilişkiye girilip girilmeyeceği yönünden ticari bir değerlendirme yapılması ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Örneğin, taraflar arasında bir eser – yüklenici sözleşmesi akdedileceğini düşünürsek, bu sözleşme kapsamında ön ödeme alacak olan yükleniciden ileride meydana gelebilecek olası risklere karşı kesin bir banka teminat mektubu veya belirli şartlarda bir sigorta sunması istenmekte, yüklenici taraflar bu talebi yerine getiremeyeceklerini, masraf yapamayacaklarını belirttiklerinde artık taraflar arasındaki özel durumlar-süregelen ilişkiler dikkate alınarak risk alınıp alınmaması ticari karar alınmasını gerektirmektedir. Aynı şekilde örneğin sabit ödeme yükümlülüğü doğuran bir danışmanlık sözleşmesinde, hizmet alan lehine yazacağımız bir gerekçesiz fesih hakkının danışmanca kabul edilmediğini düşünelim. Sözleşmenin gerekçesiz bir şekilde erken feshedilmesi halinde kalan süreyle orantılı olarak talep edilebilecek tazminatlar dikkate alınarak bu riskin alınıp alınmayacağına, sözleşmenin bu şartlarda akdedilip akdedilmeyeceğine ticari olarak karar verilmesi gerektiği açıktır. Bu şartlar altında ve riskler alınarak yine de bir hukuki ilişki altına girilecekse burada nihai kararı tayin edecek olan avukat değil, şirketin ilgili departmanlarının yöneticileri olacaktır.
Şirket içerisinde o hukuki ilişkinin uygulamasını yürütecek olan kişi tarafından o sözleşmenin süresi, tarafların yükümlülükleri, erken fesih şartları, varsa süreler takip edilmediği veya bunlara hakim olunmadığı takdirde soru veya sorunlar çok daha büyüyecektir. Risk alınacaksa dahi bunun önceden değerlendirmesi ve buna göre hareket edilmesi çok daha faydalı olacaktır.
Yukarıdaki açıklamalarımız çerçevesinde, sözleşmelerdeki ticari, teknik ve operasyona yönelik hükümler ile bir madde özelindeki olası risklere karşı aldığımız açıklamaların ticari olarak etraflıca değerlendirilerek sözleşmedeki sürelerin/sözleşme süresinin, fesih şartlarının her aşamada göz önünde bulundurulması oldukça önemlidir. Konu ile ilgili herhangi bir soru veya sorununuz olması halinde bizimle irtibat kurmanızı rica ederiz.
Saygılarımızla,
Av. Senem Nimet ÇETİN Av. İrem Can TANIŞ
Danışmanlık Departmanı Yöneticisi Dava Departmanı