SAYI: ÖZDERİN 2021/06
Ticari yaşamda taraflar arasında çeklerin teslimi herhangi bir sigorta güvencesi bulunmayan şekilde ve esasen kanuna aykırı olarak özel kargo taşıma şirketleri aracılığı ile gerçekleştirilmektedir. Bu yöntemle çeklerin taşınması, şirketler için kolaylık sağlasa da, kaybolması halinde birçok risk ve hukuksal soruna neden olmaktadır.
Son zamanlarda özellikle küresel salgın döneminde, kargo şirketlerinin hizmetlerine duyulan ihtiyacın artması, buna bağlı olarak bu şirketlerin çalışanlarını seçerken eskisi kadar titiz davranmaması ve iş yoğunluğu gibi nedenlerle kargo taşıması sırasında çeklerin kaybolmasına eskisinden çok daha fazla şahit oluyoruz.
Kargodaki çek kaybı; çekin gerçekten kaybolması, herhangi bir yere atılması, herhangi bir surette imha olması durumlarında çek üçüncü kişilerin eline geçmemiş olacağı için çok esaslı bir sorun teşkil etmeyecektir. Zira Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) 799.[1] maddesine göre; çekten cayma ancak ibraz süresi geçtikten sonra hüküm ifade edeceğinden ve bu süre TTK m. 796’ya göre[2] kural olarak on gün olduğundan, onuncu günün sonunda çekten cayma suretiyle, kaybedilen çek TTK hükümleri ve 5941 sayılı Çek Kanunu’na göre hükümsüz hale getirilebilir.
Ancak son zamanlarda çekin kaybolması durumunda kötü niyetli üçüncü kişilerin eline geçmesine ve çeke sahte kaşe basıp, alelade bir imza atmak suretiyle çekin tedavüle sokulmasına yani ciro yolu ile piyasada elden ele gezmesine sıklıkla şahit olunmaktadır. Ciro yoluyla elden ele geçen çeki, vade gününde bankaya ibraz eden kişinin kötü niyetli olduğunu ispatlamak hukuken nerdeyse imkânsız olduğundan, bu şartlar içerisinde cirosu sahte olarak atılan firma dışındaki çek üzerinde imzası bulunan herkes bu çek bedellerini ödemek zorunda kalabilir.
Bu şartlar içerisinde ister keşideci isterse ciranta sıfatı ile çek göndericisi iseniz, çekiniz kargo transferi sürecinde kaybolmuş ve üçüncü kişilerin eline geçmiş ise bu durumda ticari ilişki içerisinde bulunduğunuz firmaya bu çek bedeli kadar cari hesaptan kaynaklanan borcunuz nedeniyle ödeme yapmak zorunda kalacağınız gibi, çeki elinde bulunduran kişilere de çek nedeniyle bir kez daha ödeme yapmak durumunda kalabilirsiniz.
Eğer çeki kabul edecek kişi iseniz, çek size ulaşmadan yolda kaybolursa, keşideci firma bu çekle ilgili olarak çek iptal davasını TTK madde 651/2‘ye göre[3] hak sahibi olduğunuz iddiası ile sizin tarafınızdan açılmasını isteyecektir. Ancak hak sahibi yani çekin hamili olduğunun nasıl ispatlanacağı kanunda açıkça düzenlenmemiştir. Ayrıca, mahkemeler lehtarın eline geçmeden kaybolan çeklerle ilgili, henüz bu kişiler “yetkili hamil” sıfatını kazanamadıkları için açılan davaları reddetmektedir. “Yetkili hamil” sıfatını haiz olabilmek için “çek bana kargodan geldi ama kaybettik.” gerekçesi ile açılacak davada ise, bu kez çekin üçüncü kişilerin eline geçmesi durumunda, cari hesap ilişkisinden / alt ilişkiden kaynaklanan hak ve alacakları, borçlu keşideciye dermeyan etme / talep etme hakkını yitireceğimiz tartışmasızdır. Bazen de, keşidecilerin çeklerin taşınması esnasındaki riski, bir kayıtsız şartsız beyan ile alacaklıya yüklemek istediği durumlarla da karşılaşılabilmektedir. Alacağına kavuşmak isteyen taraf, özellikle acil ihtiyaç olan durumlarda bu beyanları verebilmektedir.
Özetle çekin zayi olması hali; çeki gönderen borçlu keşideci açısından çifte ödeme riski ile zarara uğramasına neden olabileceği kadar; lehtar alacaklının da çekin iptal edilmesi sürecindeki veyahut gönderen keşideci borçluya önceden verdiği beyanlar nedeniyle alacağını tahsil edememesine ve hak kaybı yaşamasına neden olabilecektir. Böylece, her iki taraf açısından da birçok problemle karşılaşılacaktır.
Son zamanlarda bahsi geçen sorunlar henüz yoğunlaşmadan konuyu irdelediğimiz 05.01.2021 tarih ve 2021/01 sayılı bültenimizi oluşan hassasiyete binaen EK-2’de tekrar sizlerle paylaşıyoruz.
Öte yandan çözüm önerisi olarak sunduğumuz PTT Kargo’nun “Değer Konulmuş/Sigortalı Gönderi” hizmeti tümüyle garanti sağlamamakla beraber, diğer gönderi hizmetlerine göre daha risksiz, güvenli olacağı değerlendirilmektedir.
PTT’nin bu hizmet için aldığı ücret; çek bedelinin ‰ 3’ ü ( binde üçü ) oranında sigorta bedeli, taşıma bedeli ve bir beyanname doldurulması ile gerçekleşmekte olup, çekin kaybı halinde PTT İdaresi vak’i sigortaya istinaden çek bedelini tazminen ödemektedir.
Bahsi geçen konuyla ilgili olarak şirket bünyesinde konuyu değerlendirirken sorunun vahametini anlamak amacıyla kargo yoluyla “nakit para göndermek” veya “çek göndermek” arasında hukuki sonuçlar ve risk açısından hiçbir fark olmadığının düşünülerek hareket edilmesi konunun önemini daha anlaşılır kılacaktır.
Aklınıza takılan hususlarla ilgili bizimle irtibata geçebilirsiniz.
Saygılarımızla,
Av. Senem ÇETİN Stajyer Öğrenci Hazal ÖZEN
Danışmanlık Departmanı Yöneticisi
[1] IV - Çekten cayma 1. Genel olarak MADDE 799- (1) Çekten cayma ancak ibraz süresi geçtikten sonra hüküm ifade eder. (2) Çekten cayılmamışsa, muhatap, ibraz süresinin geçmesinden sonra da çeki ödeyebilir
[2] III - Ödeme için ibraz 1. Genel olarak MADDE 796- (1) Bir çek, düzenlendiği yerde ödenecekse on gün; düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir. (2) Ödeneceği ülkeden başka bir ülkede düzenlenen çek, düzenlenme yeri ile ödeme yeri aynı kıtada ise bir ay ve ayrı kıtalarda ise üç ay içinde muhataba ibraz edilmelidir. Bu bakımdan, bir Avrupa ülkesinde düzenlenip de Akdenize sahili bulunan bir ülkede ödenecek olan ve aynı şekilde Akdenize sahili olan bir ülkede düzenlenip bir Avrupa ülkesinde ödenmesi gereken çekler aynı kıtada düzenlenmiş ve ödenmesi şart kılınmış sayılır. (3) Birinci ve ikinci fıkralarda yazılı süreler, çekte yazılı olan düzenlenme tarihinin ertesi günü başlar.
[3] E) İptal kararı I - Şartları MADDE 651- (1) Kıymetli evrak zayi olduğu takdirde mahkeme tarafından iptaline karar verilebilir. (2) Kıymetli evrakın zayi olduğu veya zıyaın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi, senedin iptaline karar verilmesini isteyebilir