SAYI: ÖZDERİN 2021/19
Bildiğiniz üzere Özderin Avukatlık Bürosu’nun icra departmanında, siz müvekkillerimizin ticari veya şahsi işlerinden kaynaklanan alacaklarınıza kavuşabilmeniz amacıyla icra takip işlemleri yapılmaktadır. Bu hususta icra hukukundan kaynaklanan prosedürler tarafımızca yerine getirilmektedir. İcra hukuku acele işlerdendir ve lehe sonuç almak için hızlı olma zorunluluğu olan bir alandır. Ancak bu durumun sağlanabilmesi için vekilin müvekkilden alacağı destek çok önemlidir.
Yazımızda müvekkil olarak desteğinizin neler olabileceği ve sürecin nasıl yürütülebileceği konusunda bilgi verilmesi amaçlanmıştır.
Şöyle ki;
- İhtiyati haciz istemli dosyalarda nakit ya da mektup olarak verilecek teminatın en geç ertesi gün bizlere ulaştırılması çok önemlidir. Bu teminatı aynı gün yatırmamız demek; o gün içerisinde kararı alarak borçlunun tüm malvarlığına haciz koyabileceğimiz anlamına gelmektedir. Bildiğiniz üzere, yatırılan bu teminatlar takip kesinleştikten sonra tarafımıza iade edilmektedir.
İcra takibi sürecinde dosyanın bize gelmesini müteakip takibe geçtiğimizde, öncelikli olarak borçluya bir ödeme emri gönderilmekte bunun tebliğinden itibaren de senet ve çeklerde 10 gün, diğer belgelerde 7 gün olan yasal süreler beklenmektedir. Postada geçecek süreler de dikkate alındığında geçen zamanın daha uzun olacağını ayrıca belirtmekte yarar vardır. Tebligatı almak suretiyle, artık kendi aleyhine takip yapıldığını bilen borçlu; bu süre içerisinde kendisini koruyacak farklı tedbirler almaya çalışacaktır. İhtiyati haciz alınması durumunda bu bekleme sürelerinin kalktığı düşünülürse, faydasının çok fazla olduğu tartışmasızdır.
- İcra takibi başlattığımız dosyalarda karşı taraf kimi zaman müvekkil şirketin ilgili departmanlarıyla kimi zaman da şirket içerisinde tanıdığı kişiler ile iletişime geçerek pazarlık sürecini başlatmaktadır. Altını çizmek isterim ki, tarafımızca takip başlatılan dosyalarda borçlular ile masaya oturmamak, onları bize yönlendirerek durumun kontrolünü bizim yapmamızı sağlamak gerekmektedir. Zira takip başlattıktan sonra işleyen faiz, masraf, vekâlet ücreti, karşılıksız çek tazminatı (çek takiplerinde), tahsil harcı ve sair icra masrafları da dikkate alınmalı, borca ilave edilmelidir. Borçlu borcu hakkında bilgi almak istediğinde yalnızca asıl alacak miktarının belirtilmesi durumunda diğer alacak kalemlerinin de olduğunu borçluya anlatırken tarafımızca büyük zorluk çekilmektedir. Bu tür durumlar, belki de çok kolay anlaşılabilecek dosyalarda fazladan para almaya çalışan taraf olarak görülmemize, bu da müzakerenin zorlaşmasına sebep olmaktadır. Bu durumun önüne geçmek için borçluları ilk aşamadan itibaren bize yönlendirmenizi, iletişimi, pazarlığı bizim yapmamızı sağlamanızı tekrarla ve önemle rica ediyoruz. Ayrıca müzakere aşamasında dosyada alacağın tahsilini kolaylaştıracak kefalet, taahhüt sair birden çok yolun kullanılması suretiyle alacağın tahsilini kolaylaştırma imkanımızın olduğunu da belirtmekte yarar vardır.
- Çoğu zaman müvekkillerimiz vadesi gelmesine rağmen çek ve senetleri bekletmekte, bu sırada ise borçlular mal kaçırmaya başlamaktadır. Daha da kötüsü biz işlem yapana kadar başka alacaklılar borçlunun mal varlığına haciz koymakta ve bizim haczimiz gerilere düşmektedir. Bu da dosyanın tahsil kabiliyetini imkansız hale getirmektedir.
- Ayrıca unutulmaması gereken bir diğer önemli nokta da; çek ve senetlerin kambiyo senedi vasfını koruduğu sürelerin TTK uyarınca sınırlanmış olmasıdır. TTK’de belirlenmiş sürenin geçmesiyle beraber elinizde bulunan kambiyo senedinin bu vasfını yitireceğini ve bu sebepten ötürü kambiyo senetlerine özgü başlatılmış takibe borçlunun itiraz etmesi sebebiyle takibin iptal edileceğini önemle belirtmek isteriz. Hamilin düzenleyene (asıl borçlu) karşı ileri sürebileceği talepler yönünden zamanaşımı süresi TTK'de 3 yıl olarak düzenlenmiştir.[1] [2]
Örneğin; vadesi 01.01.2020 olan bir bono sebebiyle bono alacaklısı, 01.01.2023 tarihine kadar (01.01.2023 günü dahil olmak üzere) talepte bulunabilecektir. Aksi halde kambiyo senedi zamanaşımına uğramış olacaktır. Bu tarihten sonra senet kambiyo vasfını yitirdiği için borçluya karşı açılacak bir davada ancak yazılı delil başlangıcı niteliğini haiz olabilecektir.[3]
Vadesi geçen kambiyo senetlerinin icra takibine intikal edip etmeyeceği konusunda vereceğiniz kararın hızlı olması, açıklanan nedenlerle önemlidir.
- Bir diğer önemli husus ise elinizde bulunan ve ödenmeyen çeklerin keşide tarihinden itibaren 3 ay içerisinde bize gönderilmesi gerektiğidir. Zira bu süre geçtikten sonra İcra Ceza Mahkemesi’nde karşılıksız çek keşide etme suçundan ötürü 3 ay tazyik hapsi olan ceza davası açılamamaktadır. Hapis cezası borçlular nezdinde caydırıcılığı kısmen yüksek olan bir yaptırım olduğundan bu süre de göz önünde bulundurulmalıdır.
- Borçlu aleyhine başlatılacak icra takibi; fatura, cari hesap sair dayanak belgelerine istinaden başlatılacak ise en geç takibe itiraz edildiğinde tarafımıza faturaların ve irsaliyelerinin gönderilmesi gerekmektedir. Söz konusu bu irsaliyelerde imzaların mutlaka tam olması, imza yetkisi olan biri tarafından imzalanması gerekmektedir. Öte yandan faturaya dayalı takipte ihtiyati haciz talep edersek, hâkimler kati surette imzalı irsaliyeleri görmek istemektedirler. Bu konuda dikkatli davranılması gerekmektedir.
- İcra takibin başlangıç aşamasında müvekkilden düzenli bilgi akışı takibin hızlı sonuçlanmasına da katkı sağlamakta, bu surette işlemleri kolaylaştırmakta, borçlunun haczi kabil mal varlığı daha kolay tespit edilebilmektedir.
Gerek icra takibinin hızlanması gerek daha etkili sonuçlar alınması açısından yukarıda belirtilen konulara hassasiyet gösterilmesini önemle tavsiye ederiz. Aksi durumların tümü alacağa kavuşmayı zorlaştırmakta kimi zaman da imkansız hale getirmektedir.
Konu ile ilgili olarak herhangi bir soru veya sorununuz olması halinde bizimle irtibat kurmanızı rica ederiz.
Saygılarımla,
Av. Sibel ADIYAMAN
İcra Departmanı Yöneticisi
[1] 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Madde 749- (1) Poliçeyi kabul edene karşı ileri sürülecek poliçeden doğan istemler, vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
[2] 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Madde 814- (1) Hamilin, cirantalarla düzenleyene ve diğer çek borçlularına karşı sahip olduğu başvurma hakları, ibraz süresinin bitiminden itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. (2) Çek borçlularından birinin diğerine karşı sahip olduğu başvurma hakları, bu çek borçlusunun çeki ödediği veya çekin dava yolu ile kendisine karşı ileri sürüldüğü tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
[3] Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2013/13276 E. 2013/22909 K. ve 18.06.2013 tarihli kararı; “… Bononun vade tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 Sayılı TTK'nun 690. maddesi uyarınca poliçedeki zamanaşımına ait TTK' nun 661 ve 663. madde hükümleri bonolar hakkında da geçerlidir. TTK'nun 661/1. maddesi; "Poliçeyi kabul edene karşı açılacak davalar, vadenin geldiği tarihten itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar" şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren 3 yıldır. İcra takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı tarafından 04.01.2007 tarihli borçlunun ev, iş yeri ve kimlik bilgilerinin vergi dairesinden sorulması talebinden, 23.02.2011 tarihli yenileme talebi arasında takip dosyasında zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığı, dolayısıyla bonolar için yasada öngörülen 3 yıllık zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmaktadır.”