SAYI: ÖZDERİN 2021/07
Ticari yaşamda şirketler parça şeklindeki eşyaları kargo şirketleri yoluyla, üretmiş veya tedarik etmiş oldukları ürün ve hizmetlerini ise karayolu ile yük taşımacılığı yapan nakliye şirketleri vasıtasıyla bir yerden bir yere taşıtmaktadırlar. Böylece eşya veya yükümüz, 3. bir tarafa emanet edilmekte, bu taşıma esnasında meydana gelebilecek risklerin de taşıma firmasının sorumluluğunda olduğu düşülmektedir. Öte yandan, meydana gelen hasar veya kaybın kaynaklanmış olduğu nedene göre taşıyan firmanın kanuni sorumluluğu genel olarak sınırlı olmakta, ayrıca taşıtan olarak kanunda belirtilen bildirim, süresinde ihbar ve kontrol yükümlülüklerimizi yerine getirmediğimiz takdirde hak kaybı yaşamamız gündeme gelmektedir.
Bu yazımızda, yurtiçinde karayolu ile taşıma işlerinde genel olarak tarafların yükümlülükleri, hasarlı eşya/yük teslim alırken dikkat edilmesi gerekenler, taşıyan nakliyeci veya kargo firmasının sorumluluğun sınırları değerlendirilmiştir. Belirtmek gerekir ki, karayolu ile uluslararası yük taşımacılığı söz konusu olduğunda CMR konvansiyonu hükümleri uygulama alanı bulmaktadır. Esasen, Türk Ticaret Kanunumuz (“TTK”) hükümleri ile CMR konvansiyonu hükümleri paralellik gösterir. Deniz veya havayolu gibi diğer taşımacılık türleri ise özel olarak düzenlendiğinden bu yazımızda ele alınan hükümlerden farklılık arz edebilmektedir.
- Taşıtan Tarafın Yükümlülükleri
Öncelikle, taşıtan şirket yurtiçinde karayolu ile bir yerden bir yere taşınmak üzere teslim edeceği yük veya parça eşyaların nitelik ve niceliği hakkında detaylı bilgileri taşıma öncesinde taşıyana bildirmek, gereken bilgi ve belgeleri vermek, eşya veya yükün gerektirdiği yeterli ambalaj ve işaretleri koymak, teslim edilecek kişileri bildirmek, bunların da taşıma senedinde eksiksiz yazıldığını kontrol ederek[1] gerekli tutanaklar ile teslim etmek, ilgili tutanakları da saklamak zorundadır. Taraflarca imzalanacak taşıma senedi taşınacak eşyanın/yükün özellikleri hakkında karine teşkil edecektir[2]. Bu minvalde taşıyana yükün/eşyanın nitelik ve niceliği, özel durumları hakkında hatalı/eksik bilgi vermişsek, tehlikeli bir yük veya eşyayı bildirmemişsek, ambalaj, paketleme ve işaretlemeyi eksik yapmışsak, kusurumuz olmasa dahi sorumluluğumuz doğabilecek, hasar veya kayıp meydana geldiğinde ise, aşağıda açıklanacak taşıyanın sınırlı sorumluluğu da daha da sınırlanmış olacaktır[3].
Taşıtanın (gönderen veya gönderilen), taşınan eşyaları teslim alırken gerekli muayene ve kontrollerini yaparak taşıma senedini imzalaması en önemli yükümlülüklerinden bir diğeridir. Öyle ki, herhangi bir ihtirazi kayıt koyulmaksızın imzalanmış olan taşıma senetleri yukarıda da açıklandığı gibi yükün/eşyanın hasarsız şekilde teslim edilmiş olduğuna karine teşkil edecek, taşıyanın sorumsuzluk iddiasında en önemli delil ve savunma aracı da kayıtsız imzalanmış bu tutanaklar olacaktır. Uygulamada çoğu zaman, kargo şirketleri veya nakliye firmaları taşıdıkları eşyayı/yükü ilgili adrese bırakmakta, taşıma senedini imzalatmakta, gönderilen/taşıtan ise eşyayı sonradan incelemektedir. Ancak, bu durum kanuni süreler açısından taşıtan aleyhine risk teşkil etmektedir. Bu nedenle, teslim esnasında eşya veya yükte gözle görülür bir ayıp söz konusu ise, bunu en geç teslim anında taşıyana bildirmek, taşıma senedine bu hususta bir kayıt koymak; ilk bakışta tespit edilemeyen bir ayıp veya kusur sonradan anlaşıldığı takdirde ise, bunu teslimden itibaren en geç 7 gün içerisinde yazılı olarak ve resmi şekillerde taşıyana ihbar edilmesi gerekir[4]. Söz konusu sürelere uyulmaması, usul hukuku açısından zaten sınırlı sorumluluğu bulunan taşıyana karşı haklarımızı kullanamamamıza, yükümüzün taşınması esnasındaki risklere karşı yaptırmış olduğumuz sigortamızın da zararlarımızı kabul etmemesi sonucu ile karşılaşmamıza neden olacaktır.
Buna ilave olarak, hasar ve kaybı tespit eder etmez, taşıyana bunu süresinde bildirmenin yanında, aynı zamanda yükümüzü sigorta ettirmişsek, sigorta şirketimize de ilgili belgelerimiz ile derhal başvurmamız gerektiği, ayrıca sigortamızın sigorta poliçesi ile şart koymuş olduğu özel şartlar/klozlar da bulunabileceğine dikkat edilmesi gerekir. Sigorta şirketimiz, taşıyanın sigortasına veya taşıyana rücu edemeyeceği zarar ve kayıpları karşılamaktan imtina edecektir. Özetle, süresinde muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmemek, yükümüzden/eşyamızdan kaynaklanan kayıp ve zararlarımızı ne sigorta şirketimizden ne de taşıyandan talep edemememize ve böylece hak kaybı yaşamamıza neden olacaktır.
Bu kısımda son olarak, eşyanın/yükün teslim edileceği gönderilen tarafın müşterimiz veya ticari ilişki içerisinde bulunduğumuz başka bir 3. taraf olması durumunda, bu tarafların ilgili sözleşmelerinde eşya/yük teslim edildikten sonra ayıp veya kusurları herhangi bir süre sınırlaması olmaksızın dermeyan edebileceklerine dair hüküm ilave etmek istemelerine rastlanmaktadır. Taşıma işini bu şekilde 3. bir taraf olan taşıma firması ile yerine getiriyorsanız, taşıma işleri ile ilgili bu kanuni bildirim sürelerini veya sigortanızın sürelerini dikkate almanızı, bu şekilde sözleşme hükümlerini kabul etmemenizi hukuken tavsiye ederiz.
- Taşıyanın “Sınırlı” Sorumluluğu
TTK 875. maddesi uyarınca, kural olarak taşıyan, eşyanın taşınmak üzere teslim alınması anından teslim edilmesi anına kadar geçecek süre içerisinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Öte yandan, eşya/yükün tamamen veya kısmen zıyaından veya hasara uğramasından dolayı, taşıyan eşya/yükün değerini tazminat olarak ödemek zorunda kaldığında; tazminata esas alınacak değer TTK’nin 880. maddesi dikkate alınarak bulunacak, bu değere göre ödenecek tazminatın tutarı ise TTK madde 882 ile sınırlı olacaktır;
“Sorumluluk sınırları
MADDE 882- (1) Gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. (2) Gönderinin münferit parçalarının zıyaı veya hasarı hâlinde taşıyıcının sorumluluğu; a) Gönderinin tamamı değerini kaybetmişse tamamının, b) Gönderinin bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. (3) Taşıyıcının, taşıma süresinin aşılmasından doğan sorumluluğu, taşıma ücretinin üç katı ile sınırlıdır. (4) Özel Çekme Hakkı, eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki veya taraflarca kararlaştırılan diğer bir tarihteki, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenen değerine göre Türk Lirasına çevrilir.”
Özel çekme hakkının (SDR) tutar olarak karşılığı Merkez Bankası verileri esas alınarak belirlenir. Özetle, taşımacı TTK emredici hükümleri nedeniyle hiçbir zaman eşyanın/yükün tüm değerinin tazmin edilmesinden sorumlu tutulamayacaktır.
Belirtmek isteriz ki, her ne kadar nakliye veya kargo taşıma şirketleri ile yapacağınız sözleşmelere, sorumluluğun sınırlı olmayacağına dair hüküm ilave etsek de, bahsi geçen maddeler emredici nitelikte olduğundan, aksi kararlaştırılmış olsa dahi eşya/yükün değerindeki tazminat hesaplaması için uygulanabilir olmayacak, ancak ispatlanabilir diğer zararları (kar kaybı, gönderilene karşı sorumluluklar vb.) yine sınırlamalar dahilinde talep edebilmemizde önem arz edebilecektir. Bazen, eşyanın/yükün zarar veya kayba uğraması, bunun değerine ilave olarak, kar kaybı/iş kaybı/müşteri kaybı yaşamamıza veya gönderilene karşı diğer tazmin yükümlülüklerimize (tazminat, cezai şart gibi) neden olabileceği unutulmamalıdır[5].
Bu nedenle, müvekkillerimize özellikle ürünleri söz konusu olduğunda her zaman taşıyanın sigortasından bağımsız olarak bütün riskleri kapsayan bir sigorta yaptırmalarını, ayrıca yukarıda açıklanan eşya/yük içeriği hakkında taşıyana detaylı bildirimde bulunma, bunları taşıma senedinde yazma, bir ayıp veya zıya olduğu takdirde bunu yazılı/resmi şekilde süresinde ihbar yükümlülüklerine dikkat etmelerini, ayrıca taşıma sözleşmelerinde taşıyana karşı özellikle diğer zarar taleplerini sınırlandırmamalarını önemle tavsiye etmekteyiz. Son olarak, daha evvel çeşitli bültenlerimizde de belirttiğimiz gibi, taşınması yasak bir eşya (çek, senet, kıymetli evraklar gibi) taşıtmamız halinde, taşıyanın hiçbir sorumluluğunun olmayacağı da unutulmamalıdır.
Yukarıda açıklanan hususlarla ilgili herhangi bir sorunuz olması halinde tarafımızla irtibat kurmanızı rica ederiz.
Saygılarımızla,
Av. Senem ÇETİN
Danışmanlık Departmanı Yöneticisi
[1] TTK Madde 857 – Taşıma senedinin içeriği
[2] TTK Madde 858 – Taşıma senedinin ispat gücü
[3] TTK Madde 864 – Gönderenin kusursuz sorumluluğu ve Madde 878 – Özel Haller
[4] TTK Madde 889 - Bildirim
[5] 05.01.2021 tarih ve 2021/01 sayılı Çek ve Senetlerin Kargo Yolu ile Taşınması konulu bültenimiz