SAYI : ÖZDERİN 2022/6
Hukuki veya ticari ilişkiler, kimi zaman hukuken belirlilik kimi zaman da geçerlilik sağlanabilmesi gibi farklı sebeplerden dolayı kağıt üzerine dökülür ve bu ilişki ile hak ve borç altına girecek olan taraflarca ıslak veya elektronik imza yoluyla imza altına alınırlar[1]. (İmza atamayanlara ilişkin hükümler saklıdır.)[2] Bu şekilde yazıya dökülmüş ve imza altına alınmış kağıtların, resmi dairelere herhangi bir sebep dolayısıyla ibraz edilmesi halinde, işlemi yapan memur tarafından, söz konusu kağıdın damga vergisine tabi olup olmadığı, tabi ise verginin ödenip ödenmediği re’sen araştırılmaya başlanır.
Uygulamada pek çok soru işaretine sebep olan damga vergisi kavramına ve bu verginin mükellefinin kim olduğu sorularına bu bültenimize netlik kazandırmaya çalışacağız.
1. Damga Vergisinin Hukuki Gerekçesi
Damga vergisi, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu[3] (“DVK”) ile düzenleme altına alınmış bir vergi çeşidi olup kimi zaman kurum ve kişiler kimi zaman ise kişiler ve kişiler arasında düzenlenip imza altına alınmış damga vergisine tabi kağıtlardan kaynaklanan, mükellefi/mükellefleri tarafından ödenmediği takdirde ise hukuki ve cezai sorumluluk doğuran bir yükümlülüktür.
2. Nispi Damga Vergisi – Maktu Damga Vergisi Açısından
DVK uyarınca damga vergisine tabi kağıtlar, ekli 1 sayılı Tablo ile ayrıca düzenlenmiş olup damga vergisi nispi veya maktu şekilde karşımıza çıkabilmektedir. Kimi kağıtlar ise DVK md. 9[4] ile DVK ekinde yer alan 2 sayılı Tablo ile bu verginin dışında bırakılmıştır. Damga vergisi hesaplanırken öncelikle kağıdın niteliğine bakılarak damga vergisine tabi olup olmadığı tespit edilir, daha sonra ise DVK’nın ekinde yer alan 1 sayılı Tablo’ya bakılarak nispi vergiye mi yoksa maktu vergiye mi tabi olduğu bulunur. Nispi ise aynı Tablo’da yer alan oran matrah üzerinde oranlanarak hesaplanır, maktu ise ayrıca bir hesaba gerek kalmayacaktır. Zira DVK 1 sayılı Tablo’da yazılı bedel ödenerek yükümlülük yerine getirilmiş olacaktır.
Nispi damga vergisinde vergi matrahı, belli bir parayı ihtiva eden bir kağıt olması halinde bu para olacaktır. Matrah üzerinden mevzuatta belirtilen oran alınarak çıkan bedel mükellefleri tarafından ödenmelidir.
3. Damga Vergisine Tabi Kağıtların Neler Olduğu ve Vergi Oranları Açısından
Aynı kağıt üzerinde birden fazla hukuki işlem bir başka deyişle sözleşme konusu - edim varsa DVK md. 6 uyarınca her bir işlemden ayrı damga vergisi alınacaktır. Bu işlemler / sözleşme konuları birbirine bağlı veya aynı işlemin fer’i niteliğindelerse bedeli en yüksek olan üzerinden hesaplama yapılır. Ancak vergiye konu kağıt, bir sözleşmenin cayma tazminatını, cezai şartını, pey akçesini, ücret tevkifini yani esas sözleşmeye aykırılıkların yaptırımını düzenlemekte ise söz konusu aykırılık halinde ödenmesi öngörülen tutarlar damga vergisine konu olmayacaktır. Bu düzenlemeler, esas sözleşme ile aynı kağıtta düzenlenmiş ise matrah, sözleşme bedeli üzerinden hesaplanacak diğer bir deyişle bu bedeller matraha dahil edilmeyecektir.
Ana sözleşmeye ek protokollerin, fesih - ibra gibi ek protokollerin ve kağıtların da damga vergisine tabi olabileceği, sadece ana sözleşmeye ait damga vergisinin ödenmesinin yeterli olmayabileceğini ayrıca ve önemle belirtmek isteriz.
4. Kanuni ve İradi Açıdan Damga Vergisi Ödeme Yükümlüsünün Kim Olduğu Açısından
Damga vergisini ödemekle mükellef tarafın kim olduğu, vergiye konu kağıdın taraflarının tespiti ile ortaya çıkmaktadır. Resmi bir daire ile gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi arasında düzenlenmiş bir kağıttan kaynaklanan damga vergisi mükellefiyeti yalnızca kişidedir. Kişiler arasında (özel hukuk tüzel kişisi ya da gerçek kişi) düzenlenmiş kağıtlardan kaynaklanan damga vergisi mükellefiyeti ise müteselsilen işlemin tarafıdır.[5] (Vergiden müstesna tutulan kişilere ilişkin hükümler saklıdır.) Damga vergisine tabi kağıdın resmi daireye ibrazı halinde vergi ve cezadan, DVK md. 24/1 uyarınca ibraz eden taraf sorumlu tutulacaktır. İbraz edenin; diğer mükellefe/mükelleflere, bu mükellefin/mükelleflerin vergiden müstesna tutulan bir kişi olmaması halinde rücu hakkı saklıdır.
Damga vergisi ödeme yükümlülüğü sözleşme ile iradi olarak aksi kararlaştırılarak taraflardan yalnızca birisine veya bir kısmına veya her ikisine birden yüklenebilir. Bu gibi durumlarda, karşılaşılabilecek damga vergisi bedelinin çok yüksek çıkabileceği ihtimal dahilinde olup sözleşme ile damga vergisi sorumluluğu altına tek başına giren tarafça bu ihtimale dikkat edilmesinde fayda vardır.
Özetle; vergi mevzuatı açısından resmi daireler nezdinde damga vergisi yükümlüsü sözleşmeyi imzalayan taraflardır. Taraflar, bu vergiden müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. Ancak, damga vergisini ödemesi gereken tarafın kim olduğuna dair sözleşme ile bir belirleme hükmü mevcut değilse ve bu taraf bu yükümlülüğünü yerine getirmeyerek diğer tarafın ödeme yapmasına sebep olmuşsa, ödemeyi yapan taraf akde aykırılıkta bulunan diğer taraftan söz konusu tutarları talep edebilir.
5. Vergiye Tabi Kağıdın Nüsha Sayısının Damga Vergisi Tutarına Etkisi Açısından
Bir nüshadan fazla tanzim edilerek imzalanan kağıtlardan/sözleşmelerden; maktu vergilendirmeye tabi olanlar için her bir nüshadan ayrı ayrı vergi alınırken nispi vergilendirmeye tabi tutulan kağıtlardan/sözleşmelerden ise sadece bir nüshasının damga vergisinin ödenmesi yeterli olacaktır.[6] Birden fazla nüsha olarak tanzim ve imza edilen nispi damga vergisine tabi sözleşmeler açısından vergi yükümlülüğünü artırır maddi açıdan dezavantajlı bir durum ortaya çıkmamaktadır. Bu nedenle belirli bir paraya ihtiva eden ve nispi damga vergisine tabi olan sözleşmelerin işlem güvenliği açısından sözleşmenin taraf olan her kişide ıslak imzalı bir nüshasının bulundurulmasında fayda vardır. Maktu vergilendirmeye tabi olanlarda ise, fazladan damga vergisi ödenmek istenmiyorsa aslı gibidir suretleri usule uygun şekillerde muhafaza edilmelidir
Damga vergisi; genellikle makbuz karşılığı ödense de Maliye Bakanlığı tarafından yapılan düzenlemeler ile istihkaktan kesinti yapılması veya basılı damga konulması şekillerinden biriyle de ödenebilir. Bu nedenle sözleşmelerinizi üzerine konulan “damga vergisi ödenmiştir” resmi kaşesi ile muhafaza etmenizi ve arşivlemenizi hukuken tavsiye ederiz.
Ticari hayat içerisinde, belli bir bedel içeren sözleşme kağıtlarından doğan damga vergisinin ödenmesi, ödendiyse ispatı için makbuzunun saklanması oldukça önemlidir. Özellikle sözleşme ilişkisi sona erdirilmek için Noter kanalı ile ihtarname gönderileceğinde Noter tarafından, feshe konu sözleşme kağıdının damga vergisinin ödendiğini gösterir makbuzun bir suretinin ibrazı talep edilmektedir.
Özetle uygulamada taraf olacağınız sözleşmelerin/kağıtların;
- Damga vergisine tabi olup olmadığı, tabi ise nispi mi yoksa maktu mu olduğunun ilgili mali departmanlarınızca da değerlendirilmesi, tereddüt halinde ilgili kurumdan görüş alınması,
- İlgili kağıtta/sözleşmede, damga vergisini ödeyecek tarafa dair bir belirleme yapmanız, ana sözleşme ve eklerini bütün halinde değerlendirmeniz,
- Kanuni açıdan ve ilgili kurumlar nezdinde; damga vergisi ödeme yükümlülüğünün imza atan tüm taraflara ait olduğunun unutulmaması, bu nedenle damga vergisini ödeyecek kişi karşı tarafsa süresinde ödediğinin ve makbuzunun takip edilmesi, ilgili makbuzların sözleşme ile birlikte saklanması gerektiği,
Hususlarını bilgilerinize sunar, konu ile ilgili olarak hukuki açıdan herhangi bir soru veya sorunuz olması halinde bizimle irtibat kurmanızı rica ederiz.
Saygılarımızla,
Danışmanlık Departmanı Yöneticisi Danışmanlık Departmanı
Av. Senem ÇETİN Stj. Av. İrem Can TANIŞ
[1] İmza ile ilgili bültenimize ulaşmak için bkz.
[2] 6100 sayılı HMK md. 206- (1) Okuma ve yazma bilmediği için imza atamayanların mühür veya bir alet ya da parmak izi kullanmak suretiyle yapacakları hukuki işlemleri içeren belgelerin senet niteliğini taşıyabilmesi, noterler tarafından düzenleme biçiminde oluşturulmasına bağlıdır.(1) (2) (Ek:22/7/2020-7251/21 md.)(1) Okuma ve yazma bildiği hâlde imza atamayanların mühür veya bir alet ya da parmak izi kullanmak suretiyle yapacakları hukuki işlemleri içeren belgelerin senet niteliğini taşıyabilmesi, noterler tarafından onaylanmasına veya düzenlenmesine bağlıdır. (3) İmza atamayan kimselerin, cüzdanla iş yapmayı usul edinmiş kuruluşlarla olan işlemlerde kullanacakları mühür, kazınmış imza, işaret veya parmak izinin, işlemin başlangıcında hesap defterine veya cüzdanına basılmış olması veya önceden noterde bir örneği saklanmak üzere onanmış bulunması yeterli olup, her işlemde ayrıca onamaya bağlı değildir. (4) Yukarıda belirtilen hükümler dairesinde noterlerce onaylanacak veya düzenlenecek olan senetler için ilgilisinden harç, vergi ve değerli kâğıt bedeli alınmaz.(1)
[4] İstisnalar: 488 sayılı DVK md. 9 – Bu Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtlar Damga Vergisinden müstesnadır.
[5] Mükellef: 488 sayılı DVK md. 3 – Damga Vergisinin mükellefi kağıtları imza edenlerdir.
Resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların Damga Vergisini kişiler öder.
Yabancı memleketlerle Türkiye'deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kağıtların vergisini, Türkiye'de bu kağıtları resmi dairelere ibraz eden. üzerlerinde devir veya ciro işlemleri yapanlar veya harhangi bir suretle hükümlerinden faydalananlar öderler. Ancak bunlardan ticari veya mütedavil kağıt mahi yetinde bulunanların vergisini,bunları en evvel satan veya kabul veya başka suretle kullanan kişiler öderler.
[6] Kağıt nüshalarının birden fazla olması: 488 sayılı DVK md. 5 – (Değişik birinci cümle: 15/7/2016-6728/23 md.) Bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kâğıtlardan, maktu vergiye tabi olanların her bir nüshası ayrı ayrı aynı miktarda; nispi vergiye tabi olanların ise sadece bir nüshası damga vergisine tabidir. Şu kadar ki, poliçe ve emre yazılı ticari senetlerin yalnız tedavüle çıkarılan nüshaları vergiye tabi tutulur.