SAYI: ÖZDERİN 2021/01
Ticari yaşamda işlemlerin hızlı gerçekleşebilmesi için kıymetli evrak diye nitelendirilen çek ve senetlerin bir yerden başka bir yere taşınması için posta yolunun tercih edilmesi zorunlu hale gelebilmektedir. Ancak, bilindiği üzere bunların posta yoluyla taşınması birtakım riskler ve engelleri barındırmaktadır. Yazımızda bu risk ve engellerin neler olabileceği ve sürecin nasıl yürütülebileceği konusunda sizlere bilgi verilmesi amaçlanmıştır.
1- Özel kargo şirketlerinde kambiyo senetleri (çek, senet), para, kıymetli ziynet eşyaları “taşınması yasak ve sakıncalı olan gönderi” niteliğindedir. Bu şirketler kambiyo senedi taşımayı ve buna rağmen taşınması halinde sorumluluğu kabul etmemektedir. Türk Ticaret Kanunu (TTK”) 898/1-a maddesi[1] gereğince de, özel kargo şirketleri/taşıma firmalarının kambiyo senetlerinin kaybolması gibi durumlarda kanunen sorumluluğu da bulunmamaktadır. Bu nedenle, özel kargo şirketleri vasıtası ile herhangi bir çek veya senet gönderiminizde, bunların taşınması esnasında kaybolması veya başkaları tarafından ele geçirilmesi vb. durumlarda meydana gelebilecek tüm kayıp ve zararlardan gönderen mesul olacaksa da olası sorun kıymetli evrakın hak sahibinde ağır mağduriyetine, telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir.
2- Kambiyo senetlerinin fiziken tesliminin mümkün olmadığı ve başkaca üçüncü kişiler tarafından taşınması gereken durumlarda, ilgili mevzuat çerçevesinde bunları taşınması Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi (“”PTT”) tekelinde gerçekleşebilmektedir. PTT‘ye ilişkin düzenlemelere göre kambiyo senetleri “kabulü şarta bağlı gönderi “niteliğindedir. Kabul şartı, gönderinin “değer konulmuş” veya “sigortalı” olarak gönderilmesidir. Bu husus Posta Sektörüne İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliği madde 20’de açıkça düzenlenmiştir. [2]
Gönderici tarafından kapsamının gerçek değeri esas alınarak beyan edilerek postaya verilmek istenen, posta kargoları ile kargo gönderileri, özel ambalaj veya kapama usulüyle kabul edilir. Kaybı, çalınması veya hasara uğraması halinde gönderici tarafından kabulde beyan edilen değere kadar tazminat ödenebilen bu şekildeki gönderiye "Değer konulmuş veya sigortalı özel hizmetli" gönderi denir. PTT A.Ş. Posta Ve Kargo Hizmetleri Usul Ve Esasları 70.maddede de bu konuya açıklık getirilmiştir.[3]
PTT, Posta Ve Kargo Hizmetleri Usul Ve Esasları madde 72’ye göre değer konulmuş veya sigortalı olarak gönderilen gönderiye gerçek değerinin üzerinde bir değer gösterilemez.[4] Değer konulmuş veya sigortalı özel hizmetini içeren gönderi kabulü yapacak olan PTT şubeleri başmüdürlüklerce belirlenir.
Yargıtay bir kararında kıymetli evrak taşınmasının yasak olduğu senet ekinde yazılı olmasına rağmen davacının bunu gözetmeyip evrakı herhangi bir açıklama veya beyan yapmaksızın kargoyla taşımaya verilmesi sonucunda meydana gelen kayıp sebebiyle her türlü zarardan kendisinin sorumlu olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.[5]
Yargıtay’ın bir başka kararında ise kargo şirketinin kıymetli evrak taşıma yetkisinin bulunmadığı gönderide böyle bir evrakının olması sorumluluğunun göndericiye ait olduğu gerekçesiyle takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında isabetsizlik görmemiştir.[6]
Uygulamada sıklıkla kargo yolu ile çek veya senetlerin kaybolması nedeniyle mağduriyetler yaşandığına, hatta bazı durumlarda üçüncü kişilere karşı da sorumluluğumuza neden olabildiğine rastlamaktayız. Çek ve senetlerin kaybolduğu durumlarda, meydana gelebilecek hak kayıplarındaki riski azaltabilmek için derhal mahkemeye başvurularak iptal davası açılması gerektiğini belirtmek isteriz. Aksi halde ve bunlar iptal edilinceye değin; kaybolan çek veya senedi ele geçiren kişilerin haklarının bu senetlerin kıymetli evrak niteliğinde olmasından ötürü korunacağı, hak sahibi olmayan üçüncü kişilere ödeme yapmak durumunda kalabileceğiniz, bazı durumlarda beklenmeyen cezai soruşturmalarla dahi karşılaşılabileceğiz unutulmamalıdır. Ayrıca iptal davasının uzun bir yargılama süreci gerektirdiğini ve yargılama masraflarına neden olacağını belirtmek isteriz.
Yukarıda bahsi geçen hususlar çerçevesinde, gerek işlem güvenliği gerekse fiziki güvenlik için çek veya senet gibi kıymetli evrakların hazırlar arasında (yüz yüze) düzenlenmesini, imzalanması ve teslimini, bunun mümkün olmadığı hallerde ise sadece PTT aracılığı ile değer konulmuş beyan ile sigortalı olarak (özel bir bildirim ile) gönderilmesini tavsiye etmekteyiz. Aksi durumda taşıyıcının sorumluluğu yoktur. Taşıma sırasında çalınır ve üçüncü kişilerin eline geçerse, eksiklikleri sahte imza ile tamamlandığı durumda dahi “imzalarının istiklali” ilkesi gereğince çeki elinde bulunduran iyiniyetli hamil olduğu savıyla aksinin ispatı imkânsıza yakındır. Ciranta olduğunuz durumda sizin dışınızdaki kişilerden tahsil edebilirler. Eğer keşideciyseniz de borcunuz olmayan kişilere ödeme yapmak ve muavin defter kayıtlarına göre olan bir borcunuz için çek keşide etmişseniz, alt ilişki sebebiyle parayı bir daha ödemek zorunda kalabilirsiniz. Çek iptali davasının çek yaprağı üzerindeki bankanın sorumluluğunu atmak için yararlı olduğu düşünülse bile, çeki elinde bulunduran kişilere karşı çeki ödemek zorunda kalabileceğimizi unutmamakta yarar vardır.
Aklınıza takılan hususlarla ilgili bizimle irtibata geçmenizi rica ederiz.
Saygılarımızla,
Av. Sibel ADIYAMAN
İcra Departmanı Yöneticisi
[1] Sorumluluktan kurtulma sebepleri
MADDE 898- (1) Kanunun 878 inci maddesinde öngörülenlerden farklı olarak, zıyaın veya hasarın aşağıdaki sebeplerden kaynaklanması durumunda, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur:
a) Taşıyıcı, değerli maden, taş, mücevher, posta pulu, madenî para, belge veya kıymetli evrak taşıyorsa.
[2] MADDE 20 – (1) Hizmet sağlayıcılar; b) İlgili mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla; kâğıt para, madeni para, elinde bulunduranın faydalanabileceği her türlü kıymetli evrak, altın, platin ve gümüş külçeleriyle değerli taşlar veya bunlardan yapılmış eşya ve mücevher gibi değerli maddeleri, değer konulmuş veya sigortalı olarak gönderilmesi şartıyla kabul edebilir.
[3] Değer konulmuş veya sigortalı özel hizmeti MADDE 70- (1) Gönderici tarafından kapsamının gerçek değerine göre beyan edilerek postaya verilmek istenen, mektup, basılmış kağıt, görme engellilere özgü yazı, yurt dışı varışlı küçük paket, posta koli ve kargoları ile kargo ve Turpex gönderileri, tebliğ evrakı, özel ambalaj veya kapama usulüyle kabul edilebilir. Kaybı, çalınması veya hasara uğraması hâlinde gönderici tarafından kabulde beyan edilen değere kadar tazminat ödenebilen bu şekildeki gönderiye “Değer konulmuş veya sigortalı özel hizmetli” gönderi denir. Yurtdışı gönderilerde konulan değer, “Valeur” işaretiyle gösterilir.(2) İçlerinde elinde bulunduranın faydalanabileceği kâğıt para, çek, yolculuk çeki, senet, tahvil, hisse senedi, bono gibi banka gişelerinde kolaylıkla paraya çevrilebilen değerli kağıtlarla, uçak, tren, vapur biletleri ile günü geçmemiş veya ikramiye isabet etmiş bulunan piyango biletleri gibi bir değer ifade eden kağıtlar, madeni para, işlenmiş veya işlenmemiş altın, gümüş, platin, değerli taşlar, mücevherler ve diğer değerli maddeler bulunan gönderiler mutlaka “değer konulmuş veya sigortalı” özel hizmeti ile postaya verilir.
[4] Değer konulmuş veya sigortalı özel hizmetini içeren gönderilere konulacak değerin gösterilmesi
MADDE 72- (1) Bir değer konulmuş veya sigortalı özel hizmetini içeren gönderi için, içinde bulunan maddenin gerçek değerinden fazla bir değer gösterilemez. Ancak bunlara, İçinde bulunanın gerçek değerinden daha az değer gösterilebilir.
(2) Göndericiler tarafından konulan değer veya sigorta bedeli, ambalajın adres bulunan yüzeyine, ayrıca kabul formu, alındı veya listesinde değer konulmuş veya sigortalı kelimesinin altına veya yanına rakam ve yazı ile Türk Lirası, yurt dışı gönderilerde ise Özel Çekme Hakkı veya konvertibl para cinsinden biriyle silinti, kazıntı ve ilave yapılmadan mürekkeple veya yazı makinesi ile yazılır. Yollama şekline göre konulan değer veya sigorta bedeli, tarifede belirtilen üst limiti geçemez.
[5] Yargıtay 11. Hukuk dairesi 30.11.2015 tarih, 2015/9419 E. 2015/12662 K. sayılı ilamı
[6] Yargıtay 15. Ceza dairesi 23.01.2014 tarih, 2012/13838 E. 2014/997 K. sayılı İlamı