img-01

Haber & Etkinlikler

Bilgi Arama

5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Kapsamında Gümrük Kaçakçılığı Suçlarının İncelenmesi

2023-04-19

SAYI   : ÖZDERİN 2023/9

 

Son yıllarda küreselleşen dünyada teknolojinin hızla gelişmesi ekonomik koşullardaki değişimini de beraberinde getirmiş olup bu gelişmeler, uluslararası ticaretteki alışveriş trafiğini de yoğunlaştırmıştır. Uluslararası ticaret pazarında oluşan hızlı ve kolay yoldan kazanç elde etme isteği ile birlikte kaçakçılık faaliyetlerinde de hızlı ve önlenemez bir artış meydana gelmiştir. Ülkeye girişte veya çıkışta gümrük işlemine tabi tutulması gereken bir malın, yükümlülüklere uyulmadan ve gümrük işlemlerine tabi tutulmaksızın ülkeye sokulması ile meydana gelen bu gümrük kaçakçılığı suçu, devletlerin mücadele ettiği en önemli konuların başında gelerek 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu (“Kanun”) kapsamında düzenlenmiştir.

İşbu bülten yazımızda Kanun kapsamında düzenlenen ve ülkelerin vergi gelirleri ile güvenlik unsurları açısından büyük önem arz eden gümrük kaçakçılığı suçları tespit edilerek incelenmiştir.

  1. Ülkemizde Gümrük İşlemleri

Türkiye Gümrük Bölgesine girişte eşya geçiren kişiler, duruma göre kırmızı veya yeşil renkli gümrük hatlarından birinden geçmek zorundadır.

Kırmızı veya yeşil hatların kullanımı sırasında her zaman Gümrük Görevlileri tarafından beyanda bulunulması tarafınızdan talep edilebilir. Eğer yanınızda gümrüğe tabi eşyanız yoksa Yeşil Hattı kullanmak suretiyle beyanda bulunmuş olursunuz. Eğer yanınızda gümrüğe tabi eşyanız var ise Kırmızı Hattı kullanmanız gerekmektedir. Burada ilgili Gümrük Memuruna gerekli beyanda bulunulduktan sonra eşyaya ilişkin ödenmesi gereken vergiler hesaplanacak ve tahsil edilecektir. Nitekim Kırmızı Hat yerine Yeşil Hattan gümrüğe tabi eşyam yoktur beyanı ile geçmeniz durumunda beyanınıza aykırı olarak üzerinizde çıkan eşya için Kanun’un ihlali söz konusu olacaktır. Görevli memurların durumu savcılığa bildirmesi ile işbu süreç; soruşturma, kovuşturma ve mahkûmiyet süreci ile neticelenebilir. Hangi eşyaların gümrüğe tabi olduğu ve bu eşyaların miktarları Türkiye Cumhuriyeti Dış İşleri Bakanlığı’nın internet sitesinde detaylıca yazmaktadır.

  1. Gümrük Kaçakçılığı Suçunun Oluşması ve Suçun Faili

Kanun kapsamında düzenlenen kaçakçılık suçunu işleyen kişi yine Kanun’un 3. maddesinde “Eşyayı, gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın, aldatıcı işlem ve davranışlarla gümrük vergileri kısmen veya tamamen ödenmeksizin ülkeye sokan kişi” olarak nitelendirilmiştir. Söz konu suçun oluşması için, failin eşyanın gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın Türkiye’ye ithal etmeye yönelik fiili açısından kastta aranan bilme ve isteme unsurlarının karsımıza çıkması gerekmektedir. Bu minvalde failin amacının suçun oluşması açısından bir önemi yoktur. Örneğin fail, fiilini ticari amaçla gerçekleştirebileceği gibi bir başka amaçla ya da bir başka suçta kullanmak amacıyla da gerçekleştirebilir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında suçun oluşması için kesin, inandırıcı ve somut delil varlığının yanı sıra ele geçirilen eşyanın miktar itibarıyla kişisel kullanım sınırı içerisinde kalıp kalmadığı değerlendirilmektedir. [[1]]

Suçun faili açısından Kanun’da herhangi bir ayrım yapılmamış ve bu yönde herhangi özel bir düzenleme yapılmaksızın -suç özgü suç niteliği taşımamaktadır- herkes tarafından işlenebilir niteliktedir. Ancak Kanun’un 4/4. maddesinde belirtilen nitelikli halin -Bu Kanunda tanımlanan suçların, kaçakçılık fiillerini önlemek, izlemek, araştırmak ve soruşturmakla görevli kişiler tarafından veya meslek ve sanatın sağladığı kolaylıklardan yararlanmak suretiyle işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.- uygulanabilmesi için failin maddede belirtilen kişilerden biri olması gerektiği için bu nitelikli hal açısından özgü suçun varlığından bahsedilebilecektir.

  1. Gümrük Kaçakçılığı Suçu Türleri

Gümrük kaçakçılığı suçu Kanun gereği iki farklı başlıkta karşımıza çıkar. Bu başlıklar İthalat Kaçakçılığı ve İhracat Kaçakçılığı olarak düzenlenmiştir. Bu hususta hangi eşyaların ithalat ve ihracat kaçakçılığı suçuna ilişkin olarak düzenlendiğini bilmek önem arz etmektedir.[[2]]

Türkiye’ye ithal edilmesi ve Türkiye’den ihraç edilmesi yasak olan eşyayı belirlemeye, birincil olarak Ticaret Bakanlığı yetkilidir. Ticaret Bakanlığı’nın güncel internet sitesinde olan bu listeler değişkenlik göstermek üzere düzenlemektedir.

  1.       Gümrük Kaçakçılığı Suçu Yaptırımı ve Suça Teşebbüs

Öncelikle bilinmesi gereken gümrük kaçakçılığı suçları, şikayete tabi suçlardan değildir. Kanun’un esas amacı kaçakçılık fiilleri ve yaptırımları ile kaçakçılığı önleme, izleme, araştırma usul ve esaslarını belirlemektir. Kanun md. 3’te söz konusu suçun yaptırımları ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup bu yaptırımlardan başlıcası md. 3-1’de düzenlenmiştir: “Eşyayı, gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın ülkeye sokan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” Nitekim suçun “Yolcu beraberinde getirilen kaçak eşya” olarak oluşması durumunda da Kanun’un 6. maddesinde yer alan “Yolcuların, beyanlarına aykırı olarak üzerlerinde, eşyası arasında veya taşıma araçlarında çıkan eşyanın ticarî mahiyette veya ithali veya ihracının yasak olması halinde 3 üncü madde hükümleri uygulanır.”

Kanun’un 3/18. maddesinde düzenlenmiş olan “suça teşebbüs” yaptırımı ise “Kaçakçılık suçuna teşebbüs eden fail de sanki suç tamamlanmış gibi cezalandırılır” şeklindedir. İşbu suçta failin henüz gümrük işlemlerinin yapıldığı alana varmadan yakalanırsa suça teşebbüs söz konusu olmaz.

  1. Gümrük Kaçakçılığı Suçlarında Etkin Pişmanlık Hükümleri

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık; mala karşı işlenen bazı suçlarda failin işlediği fiil sebebiyle pişman olarak suçun sebep olduğu zararı gidermesi halidir. Kanun’da düzenlenen etkin pişmanlık hükümleri gereğince fail, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, fiili, diğer failleri ve kaçak eşyanın saklandığı yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin, faillerin yakalanmasını veya kaçak eşyanın ele geçirilmesini sağlaması halinde cezalandırılmaz. Kaçakçılık suçlarında uygulanan etkin pişmanlığın ikinci şekli de suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar paranın Devlet Hazinesine ödenmesi halinde uygulanan etkin pişmanlık halidir. Suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hazinesine soruşturma evresi sona erinceye kadar ödediği takdirde verilecek ceza yarı oranında indirilir. Kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödediği takdirde, hakkında Kanun’da tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza üçte bir oranında indirilir.

  1. Gümrük Kaçakçılığı Suçlarında HAGB Uygulanması

Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması bir diğer deyişle HAGB uygulaması 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (“CMK”) md. 231’de düzenlemiştir. İşbu düzenleme “Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki (2) yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.” şeklindedir. HAGB kavramı niteliği itibarıyla sanığın denetim süresi içinde kasıtlı yeni bir suç işlenmemesi durumunda, cezanın yaptırımlarının ortadan kalktığı, kişinin suç işlememiş gibi değerlendirildiği bir kurumdur. Gümrük Kaçakçılığı Suçlarındaki uygulama alanı ise şu şekildedir; kaçakçılıkla ilgili olarak açılan kamu davasında, HAGB uygulanabilmesi için diğer şartlar varsa kamu zararının giderilmesi noktasında sanığa bildirimde bulunulmalı ve zararın ödenip ödenmemesi durumuna bağlı olarak HAGB konusunda karar verilmelidir. Burada esas dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de “diğer şartlar” kavramının hükmolunan cezanın 2 yıl ve daha az süreli hapis cezası olmasıdır.  

Kaçakçılık suçları, özeti itibarıyla devletlerin yaşadığı vergi kayıplarından dolayı ciddi ekonomik zararlara uğramasına sebebiyet veren suçlardır. Bu nedenle niteliği itibarıyla devletlerin mücadele etmekte zorlandığı suçların da başında gelmektedir. Ayrıca suç örgütlerinin maddi gelir sağlamasına neden olması sebebiyle de önem verilmesi gereken bir suç şeklidir. Kaçakçılığın ülkemizde düzenlendiği temel kanun 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunudur. Bu kanun kaçakçılık suçları ile mücadelenin hukuki yönünü, izlenecek usul ve esasları ortaya koymaktadır.

Konu ile ilgili herhangi bir soru veya sorununuz olması halinde bizimle irtibat kurmanızı rica ederiz.

 

Saygılarımızla,

 

Av. Ceren AVCI

Dava Departmanı


[1] Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2020/7-298 Esas 2022/493 Karar 28.6.2022 Tarih

“…Buna göre, bir eşyanın kaçakçılık fiiline konu olabilmesi için gümrük işlemine tabi tutulmadan yurda ithal edilmesi gerekmektedir. Suçun oluşumunda önem arz eden gümrük işlemlerinden, ithal ya da ihraç edilecek eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işleme veya kullanıma tabi tutulması anlaşılmalıdır. Olay günü kolluk güçlerince Kapıköy Gümrük Sahası-Van ( Saray ) ilçesi D-300 Karayolunda seyir hâlinde icra edilen yol kontrolü sırasında Kapıköy Gümrük Kapısından yaklaşık 150 metre uzaklıkta, yol kenarına park edilen araçlara kaçak eşya yüklendiğine dair ihbar üzerine sanığın kullandığı ... plaka sayılı aracın durdurulduğu, araç içerisindeki eşyadan şüphelenilmesi nedeniyle nöbetçi Cumhuriyet savcısının arandığı ve gecikmesinde sakınca bulunan hâl kapsamında alınan arama kararına istinaden sanığın aracında yapılan aramada 26*6 adet 50*50, 67*6 adet 40*40 ve 34*6 adet 20*40 ebadında 18 kutuda toplam 123 adet fayansın ele geçirildiği olayda, Sanıktan ele geçirilen eşyanın miktar itibarıyla kişisel kullanım sınırı içerisinde kalıp ticari mahiyet arz etmemesi ve sanığın ele geçen fayansları kendisi için yaptırdığı evin inşaatında kullanmak için aldığına dair savunmalarının aksine suça konu eşyanın ticari amaçla yurda sokulduğuna ilişkin mahkûmiyete yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmaması karşısında, sanığa atılı suçun unsurlarının oluşmadığı kabul edilmelidir.”

[2] Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9595 Esas 2022/14408 Karar 19.10.2022 Tarih

Tüm bu anlatılanlar, sanıkların aşamalardaki savunmalarında, suça konu motorini evlerindeki kat kaloriferinde kullanmak amacıyla bulundurduklarını, ticari amaçlarının olmadığını söylemeleri, dosyada suça konu motorini sattıkları yönünde bir delilin olmaması, 07.10.2009 tarih ve 27369 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2009/15481 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla...4458 Sayılı Gümrük Kanunu’nun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Karar”ın.... maddesinin... bendine göre ele geçen eşyanın miktarı itibariyle kişisel kullanım sınırlarında bulunması ve ithalinin yasak olmaması ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanıkların savunmasının aksine suça konu eşyaları ticari kasıtla bulundurduklarına ilişkin somut, şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi ile şüpheden sanık yararlanır ilkesi nedeniyle beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi nedeniyle de yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmemesi yönündeki sayın çoğunluğun kararına katılmıyoruz